Yüreğime keder salan şu karanlık
Yalnız köpek havlamalarıyla
bozulan korkutan sessizlik,
İ
nsana ölümü hatırlatan
şu tuhaf olay, uyku
Geceyi hışırdatan şu divane rüzgar,
Neden?
Batmakta olan güneşin
insana verdiği huzurla karışık hüzün
Belirsizliğe uzanan bir garip yol, ömür
Her akşam yeniden
kırılıp incinen kalbim
Asırlık sızılarıyla
ayakta durmaya çalışan şu koca çınar
Beni yakıp yıkan bu nâr
Neden?
Gözlerime gecenin güne çöktüğü gibi
usulca inen şu gitme isteği
İçimde çok uzak denizlerde batan sandal
Aşkı ve acıyı aynı kefede
getiren deli rüzgar,
Sürgün edilmiş gibi
giden şu kırlangıçlar
Ağlayan, sızlayan, terkedilen
ve yanan,
hep yanan gönül
Neden?
Birer birer feragat ediyorum
beklentilerimden,
Her gece bir kırlangıç konar pencereme
yüreği yanık, kanadı kırık
Gurbet acısı veriyor
bana artık sıla,
Yabancı sanki her tanıdık,
İçimde deniz kirleniyor
Ellerimde ölü kuşlar birikiyor
Kan kokuyor avuçlarım
Sularda garip bir tad,
Gitmek isteyip de gidememek
Neden?
Her savaşta mağlup olan
incinen, azarlanan
zamansız yitirilen benim.
Bana yakılır her ağıt,
Bana söylenir her yanık türkü,
Beni anlatır tüm hüzün şiirleri
Bende uzayıp gider
her derbeder roman,
Bende ağlar gizlice her kahraman.
Benden çıkar her yüreğe yangın,
Ve beni çağırır her ölüm,
Soğuk,
Çok soğuk...
Neden?
Haşem BaygümüşKayıt Tarihi : 13.10.2013 15:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!