Her gün
başak misali
yere seriliyor insanlar.
Yok olup gidiyor hayatlar.
Tüten ocaklar sönüyor.
Hem de insan eliyle.
Oysa;
bakmasını bilsek dünyaya.
Her şey bizim için.
Ağaçlar;
yaz yorgunu olduğunda
dökerler yapraklarını.
Ta ki kuru dal olana dek,
kuru dal!
Kuru dal yeşerir mi?
Yeşermiş işte...
meyveye durmuş.
Sonra;
üç cemre düşer
ısınır hava
ısınır su
ısınır toprak.
Su buharlaşır
yağar bereket,bereket.
Kötülükleri görünce mi,bilmem?
Donar kalır bazen,
beyaza boyar dünyayı.
'kara 'ya inat.
Yıldızlar bile
yön gösterir insana.
Güneş,
güneş;
her geceyi
sabaha bağlar
umut,umut.
Kelebeğin ömrünü sorma...
bir gündür.
O bir tek gün için
sabırla bekler tırtıl.
Gelir
süsler dünyayı...
Biz mi?
Biz...
tüketiriz,
kirletiriz,
yok ederiz.
Can vermediğimiz
canları
almakta ustalaşır;
Başak başak kırılır,
başak başak kırarız.
Kayıt Tarihi : 5.9.2012 15:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hep gizli gizli iner dua kalplere.
Ama yine de yare gidenle gidemeyenin farkıydı
Kabirdeki kuşların zikri.
Ama yine de aynı sahneydi.
Yanyana konmuştu başlar.
Gölge gezindiğinde gönülleri.
Ve ağlayan gözlerin sesi aynı gün değildi.
Ve orada dolaşanlar senden kalan İyiliklerdi.
Yüreğinize sağlık
lıkların sahibine ihanet yeter dercesine anlamlı ve düşündürücü,yol verici şiir.Tam puan.kutluyorum.O değerli ellerinize ve o altın yüreğinize sağlık.Ayrıca teşekkür ederim Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (3)