Neden (2) Şiiri - Mehmet Fatin Baki

Mehmet Fatin Baki
664

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Neden (2)

Seyyid Osman Hülûsi Efendinin gazeline Tahmis

Andelîbân, bahçivandan bî-sebep şekvâ neden
Gonca güller bekleyen hârisle kem gavgâ neden
Hep berâber hoş yaşarken böyle bir kıssâ neden
'Söyle kim efgân-u âhın bülbül-i şeyda neden
Güllere karşı dem-a-dem âh-ü vâveylâ neden.'

Neş'e vermekten ziyâde başka senden yok taleb
Hâl bu kim çeşminden al demm damlıyor hep rûz-ü şeb
Böyle müşkil derde merhem var mıdır bir hall aceb
'İş bu feryâdına neyine heman gülden sebeb
Aslı nerden hasıl olupdur gül-i rânâ neden.'

Mürg-i bağ sızlarsa ger göstermesin Mevlâ zevâl
Mürg-i bânçin cennetâmiz bağda var yüksek mahâl
Gel bir akşam bağcı yokken, gökte yatmışken hilâl
'Maksadın güldür ki eylersin temennâ-yı visâl
Bir gül için kendini âlemlere rüsvâ neden.'

Muhteşem bir bağda dermiş gonca gül ibn-üs sebil
Yüz çevirmez sevdiğinden bir kez olsun suhte-dil
Bû kokan gül bahçesinden başka yoktur çok cemil
'Gül güzeldir lâkin hiç bir sûrete benzer değil
Anda aksin gördüğün ol sûret-i zîbâ neden.'

Yoksa ger tutkun gönül yoktur hayâtın kıymeti
Bunda vardır hem gülün hem bülbülün bir kısmeti
Her yönünden yıpratır tâkat-güdâz yâr furkatı
'Aşk yükünü çekmeğe yoktur vücûdun takatı
Bî-karar eden seni başındaki sevdâ neden.'

Gonca gül bulmuş cesâret kudretinden kevserin
Gül-i rânâ rengin almış asfariyla ahmerin
Bir ferahlık buldu bülbül haşmetinden mimberin
'Sen ki gülden bû'yunu aldın meğer Peygamberin
Mazharı oldu anın bu devlet-i uzmâ neden.'

Çıkmadan hadden, hududdan verse Mehmet bir hisâb
Gayri ma'lûm bilgilerden çekti her dilbend azâb
Bir muvafık karşılık lâzımsa ger yoktur hitâb
'Bu Hulûsinin suâli mutlaka ister cevâb
Ver haber bu sırr-ı pinhânî nedir, veyâ neden.'

Andelîbân = bülbüller
Bî-sebeb = sebepsiz
Şekvâ = şikayet
Hâris = koruyucu, bekçi
Kıssâ = hikaye, olay
Bülbül-i şeydâ = divane, şaşkın bülbül
Vâveylâ = çığlık, yaygara
Çeşminden = gözünden
Al-demm = kızıl kan
Rûz-ü şeb = gündüz ve gece
Gül-i rânâ = içi kırmızı dışı sarı gül
Mürg-i bağ = bülbül
Murg-i bân = bülbül
Cennetâmiz = cennete yakışır
Temennâ-yı visâl = sevgiliye kavuşma arzusu
Rüsvâ = itibarsızlık, rezil olma
İbn-üs sebil = yolcu
Suhte-dil = bağrı yanık, tutkun
Cemil = güzel
Zîbâ = yakışıklı
Bû = güzel koku
Tâkat-güdâz = mahveder
Kevser = cennete bir havuz
Gül-i rânâ = içi kırmizi dışı sarı güzel gül
Asfarıyla ahmerin = sarısıyla kırmızısının
Bû'yunu = kokunu
Devlet-i uzmâ = devlet itibarı
Hitab = söz, nutuk
Dilbend = gönül
Sırr-ı pinhân = gizli, mestur

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
/ . / / / . / / / . / / / . /

Mehmet Fatin Baki
Kayıt Tarihi : 3.8.2010 05:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Böke
    Mehmet Böke

    Tebrikler üstadım

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mehmet Fatin Baki