Pişmanlık nafiledir, yitip gidenlere karşı. Olmasını hiç istemediğin ne varsa hepsi pişmanlıktır.
Hayal etmekten öteye geçiremediğin o tatlı huzurun yerini, artık öfke nöbetleri alıyorsa. Ve çaresizliğini sabaha karşı lavabolara kusarak atmaya çalışıyorsan üzerinden, üzgünsündür.
Üzgün olmayı yeğlediğin bir hayatı kaybetmişsindir avuçlarından. Kayıp giden sadece zaman değil, sensindir artık.
Yapılması gereken nedir diye düşününce biraz, toparlanmak öyle birilerinin hadi kalk gidelim demesiyle gerçekleşmeyecek önce bunu bil. Sen kendini ne zaman hazır hissedersen o zaman rahata geçeceksin. Unutma hazır olmadan rahat olmaz.
Elbette çekeceksin acını hem de dibine kadar. Belki rakı sofraları kurarsın kendine, mezesi ve benzemez kimse sanalar ile.
Yalnızlığın diye bir şey yoktur artık, sen ve müzeyyen senar vardır o sofrada…
Acımı çekecektin, çek bakalım şimdi doyasıya. Kadehlere vura vura, ağlaya ağlaya, kıra döke. Ve sızıp kal bir köşe de. Uyandığında şiddetli bir baş ağrısı ve mide bulantısı sahibi olacaksın, gözün aydın. Nur topu gibi bir unuttum hikayesi de sen yazdın.
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta