Yurdum insanı
Bir martının kanadında saklanıp gelsem sana
Bir gece düşümdeyken kaybetmesem seni.
Sesine sarılsam , kokuna nefes alabilsem
Gurbetin acısı çok zormuş be annem.
Hiç susmayan
bir hatıra olur, belki yokluğum
Kaybedip yandığım
Savaşıp kazandığım
Öylesine bir gün..
Hangi kalbin acısına okunur bu salalar
Kaç kere gitti bu yangınlar da yaşayan anılar
Bir vuslatın kalbine saplı hançer gibi
Geçmek bilmiyor bu içimdeki yangınlar .
Ne gidesin var ne kalasım
Sözler Özden gelir kalpte dolanıp dilden gider.
Kimi söz derin bir yara olur kalpte,
kimisi şifanın ta kendisi ,
Bazen bir gölge düşer sözlere kifayetsiz kalır,
Gözleri memleket gibidir babaannemin
Sözlerinden rahmet yağar,
Yüreğinden merhamet akar,
Bir çok şeyin mahrumiyetiyle yaşadı
Bir sıcak evin hasretiyle, bir fırının yokluğuyla sınandı.
çerçevedeki resim gibi duruyor hayatım karşımda
Cam çatlak, resim dağınık
Bir karmaşanın sardığı yolum
Dikenler içinde kaldı ruhum
Bir yüze bakınca özü görür müymüş insan
Bir kalbin ne denli güzel attığını alarmıymış
Evlat diye bir can varmış
İç çekişlerinde uzun uzun yaşadığın
Saçlarını her okşadığında cennete uzandığın
Faili meçhul bir yankıya sesti benim dünyam
, tanımadık kim varsa içinde hapsolan
Gönlüm çoşsada sus diyen dilim, kor ateşlerde yanan..
Anlatmak kolaydı elbette
lakin görünmez yaralarıma Sözüm yetmedi, sessizliğim dile geldi, Faili meçhuldü bu izler
Gökkuşağı açmayı beklemiş
bir yağmurun gafletiydi benim ki
Yağıp aktıkça her zerresinden
Eksildiğimi fark edemediğim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!