.Necip Fazıl'ı Yaşamak........

Jale Keskin
153

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

.Necip Fazıl'ı Yaşamak........

O gün her şey alışılmışın dışında nüksediyordu sıradan değildi basit hiç olamazdı. Sadece Hayallerimi süsleyen asırlardır beklediğim bir asalet ile karşımda duruyor idi. Sayfaları ağır ağır çevirdikçe O anki ruh halime uygun ve kafama balyoz etkisi yapan ihtişamlı dizelere maruz kaldım …

Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.

…………………………
“Fikir çilesinden büyük işgence “diyordu. Elbette durgunluğum’a sebep fikir işgencesini böylesi güzel anlatan başka dizeler olamazdı diye düşündüm.

Ömrümce düşlerimde yaşattığım ama ulaşamadığım bir nadide takı gibi duruyordu her dize her kelime …..
Satır araları hayranlıklarımı kamçılıyor okudukça zaman donsun istiyordum.

Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!

“Ey güzeller güzeli dizeler diye haykırmışım “ Çıldırdığımı düşünüp ev ahalisi yanıma koşturmuştu. Bana bakan boş gözlere heyecanla neler anlatıyordum neler “bakın ne kutlu sözler umutlarıma düşüncelerime sabahlarıma yağan yürek çırpıntılarıma adeta can veren dizelere bakın! diyordum.

Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...
Meger tüm baharlarda onu aramışım Tüm şiirlerde romanlarda onu özlemiştim…. Soluksuz okuduğum “Kaldırımlarında “Özgürlüğümü yaşadım…. Soldurduğum yüreğime direnç katan

saadet USTAM’dı artık. İsmini anarken bile ürperdiğimi ve biçare hak etmeyişlerimi de biliyordum. Ama böylesi bir kaleme nasıl olur da eğilmezdim.

Hayat bulduğum yeniden doğduğum o efsane dizelerini nasıl anlatabilir nasıl yorumlardım. Ondan öncesi ve sonrasını düşünemiyordum artık …

Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.

……………………Şimdi! diyordu gözüm büyük sanatkarlıkta O erişilmez aşk’a koşarken.

Parçalanmış yorgun bedenimde güç, sönen gözlerimin Feri olmaya başlamıştı.
Kurtar sevdamı yabancı gölgelerden ….Ulaştığın Rabbim ‘i senin gibi anmayan diller yok olsun diyordum haykırarak.
Ahhh beni vuran Sakarya..

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
…………………………………
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! (N.Fazıl)

Ey adı güzel yanında bir toz zerresi kadar olamadığımız Usta …..yolu güzel Nur..
Seni okuduğum zaman kaygısız kaldım çünkü yalnız değilim diyordum kavurucu sıcağın acılarını sancılarını yaşarken. …Yalnız kalmayacağım çünkü sen varsın ey sevgili Usta.

Jale Keskin

Jale Keskin
Kayıt Tarihi : 31.1.2010 22:39:00
Hikayesi:


seni anlatamam ki...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zeynel Açıkgöz
    Zeynel Açıkgöz

    Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
    Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

    Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
    Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
    Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
    Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
    …………………………………
    Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
    Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! (N.Fazıl)

    Ey adı güzel yanında bir toz zerresi kadar olamadığımız Usta …..yolu güzel Nur..
    Seni okuduğum zaman kaygısız kaldım çünkü yalnız değilim diyordum kavurucu sıcağın acılarını sancılarını yaşarken. …Yalnız kalmayacağım çünkü sen varsın ey sevgili Usta.


    Ne güzel;Bir tarihi canlandırmak, Kültür ve edebiyatın pirini anmak, İlim deryasından faydalanmak ve fayda sağlattırmak, Davası için bedel ödeyen bir mağduru savunmak, Gençliğin geleceği için zindanlarda Mehmedine seslenen sese sahip çıkmak, Neslinin bozulmaması için boynuna dar ağacı ipinin geçireleceğine aldırmayan cesarete sen haklısın demek,Ümmetin tekerine taş engel olmasın diye kendini feda eden mücahidin cihadına cehd katmak ve Hakkın hakimiyeti için salonlarda, sinemalarda meydanlarda korkmadan hakkı savunan büyük üstad Necip Fazıl'ı anlatmak ve ona hürmeten methiye şiiri yazmak ne güzel ne güzel...
    Değerli şairemi bu kıymetli şiirinden ve eserinden dolayı saygıyla teşekkürlerimi arz ediyor ve en kıymetli puanımla şereflendiriyor ve Antolojime alıyorum.

    Saygı, Hürmet ve Selamlarımla
    Zeynel Açıkgöz

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kalkan
    İbrahim Kalkan

    Evet, Kendisini şahsen tanımaktan ziyadesiyle memnun olduğum Üstad Necip Fazıl hakkındaki düşüncelerinizi zevkle okudum. Memnun oldum. Fakat Üstad hala anlaşılabilmiş değil.
    Teşekkürler...

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Sanma bir gün geçer bu karanlıklar

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak

    .......................Necip Fazıl'ı Yaşamak........

    O gün her şey alışılmışın dışında nüksediyordu sıradan değildi basit hiç olamazdı. Sadece Hayallerimi süsleyen asırlardır beklediğim bir asalet ile karşımda duruyor idi. Sayfaları ağır ağır çevirdikçe O anki ruh halime uygun ve kafama balyoz etkisi yapan ihtişamlı dizelere maruz kaldım …

    Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
    Mevsimden mevsime girdim böylece.
    Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
    Fikir çilesinden büyük işkence.

    …………………………
    “Fikir çilesinden büyük işgence “diyordu. Elbette durgunluğum’a sebep fikir işgencesini böylesi güzel anlatan başka dizeler olamazdı diye düşündüm.

    Ömrümce düşlerimde yaşattığım ama ulaşamadığım bir nadide takı gibi duruyordu her dize her kelime …..
    Satır araları hayranlıklarımı kamçılıyor okudukça zaman donsun istiyordum.

    Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
    Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
    Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
    Yetişir çektiğim mesafelerden!


    “Ey güzeller güzeli dizeler diye haykırmışım “ Çıldırdığımı düşünüp ev ahalisi yanıma koşturmuştu. Bana bakan boş gözlere heyecanla neler anlatıyordum neler “bakın ne kutlu sözler umutlarıma düşüncelerime sabahlarıma yağan yürek çırpıntılarıma adeta can veren dizelere bakın! diyordum.

    Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
    Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
    Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,
    Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...
    Meger tüm baharlarda onu aramışım Tüm şiirlerde romanlarda onu özlemiştim…. Soluksuz okuduğum “Kaldırımlarında “Özgürlüğümü yaşadım…. Soldurduğum yüreğime direnç katan

    saadet USTAM’dı artık. İsmini anarken bile ürperdiğimi ve biçare hak etmeyişlerimi de biliyordum. Ama böylesi bir kaleme nasıl olur da eğilmezdim.

    Hayat bulduğum yeniden doğduğum o efsane dizelerini nasıl anlatabilir nasıl yorumlardım. Ondan öncesi ve sonrasını düşünemiyordum artık …

    Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
    Artık barınamam gölge varlıkta.
    Ver cüceye, onun olsun şairlik,
    Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.

    ……………………Şimdi! diyordu gözüm büyük sanatkarlıkta O erişilmez aşk’a koşarken.

    Parçalanmış yorgun bedenimde güç, sönen gözlerimin Feri olmaya başlamıştı.
    Kurtar sevdamı yabancı gölgelerden ….Ulaştığın Rabbim ‘i senin gibi anmayan diller yok olsun diyordum haykırarak.
    Ahhh beni vuran Sakarya..


    Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
    Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

    Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
    Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
    Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
    Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
    …………………………………
    Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
    Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! (N.Fazıl)

    Ey adı güzel yanında bir toz zerresi kadar olamadığımız Usta …..yolu güzel Nur..
    Seni okuduğum zaman kaygısız kaldım çünkü yalnız değilim diyordum kavurucu sıcağın acılarını sancılarını yaşarken. …Yalnız kalmayacağım çünkü sen varsın ey sevgili Usta.

    Jale Keskin

    Degerli calismanizi Güldeste siir grubumuzda paylasmaktan onur duydum Jale Keskin hanimefendi....
    Tebrik ve tesekkürlerimi sunuyorum bir buket beyaz güllerle.... Sevgiler :)

    Cevap Yaz
  • Şükrü Topallar
    Şükrü Topallar

    Büyük Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in bazı şiirlerinden yaptığınız alıntıların çok güzel yorumlarını yapmışsınız.Adeta O'nun 'O ve Ben' adlı otokritiği gibiydi.Allah nur içinde yatırsın, rahmetler eylesin.O'nun gibi bir dahi bir daha gelmez sanırım.Sizi kutluyor, 'Orantısız güç' adlı şiirime yaptığınız güzel yorumunuza da çok teşekkür ediyorum.Şükrü Topallar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (20)

Jale Keskin