Bu bir ayrılık sahnesidir;
Uğruna herkesten vazgeçtiğin
Her şeyden vazgeçtiğin..
Kahramanı bir muhannet sevgilidir...
Bütün hayatını alt üst eder.
Bir bayram sabahıydı uykudaydım,
Aniden duyduğum bir sesle uyandım,
Dışarıda yağmur yağıyordu,
Kapı çalıyordu..
Tam üç kere çaldı
Her çiçek güzel,
Ama gül başka..
Her mevsim güzel,
Ama bahar başka..
Aşkın geçici bir heves bir aptallık olduğunu düşünürdüm hep
Oysa dünyadaki en güzel şeyin aşk olduğunu senden öğrendim
Dış görünüşün etkileyiciliği her zaman çok önemliydi benim için
İnsanların karakterlerinin daha önemli olduğunu senden öğrendim
Sen, beni kendine bağlayan..
Sen, yalnızlıkla beni düşman eden..
Sen, dünyamı cennete çeviren..
Antalya sen yok musun sen,
Güneşi kavuran, yağmuru bıktıran şehir.
Yazı bile kararsızlıklarla dolu olan kent..
Kış günü Yaz'ı yaşatan,
Yaz günü hasret çektiren,
Günde dört mevsim yaşatan diyar, Antalya...
Bakışların götürür beni sanki başka bir dünyaya,
Sonra dalarım masal kadar esrarlı bir rüyaya...
Rüzgarda savrulan saçların dalga dalga, deniz gibi..
Kirpiklerin ok gibi deler geçer kalbimin kafesini...
Ben ters bir erkeğim! ..
Başkaları susarken ben konuşurum.
Hep bir aykırılık, baş kaldırış var yapımda..
Diğerleri seyreder, ama ben seyredemem!
Bir yanlışı düzeltemezsem rahat edemem.
Yine sabah oluyor...
Uykusuz gecelerimden biri yine son buluyor,
Yarının ne getireceğini bilmeden,
Umutsuzca bekliyorum, yeni gün başlarken..
Bazen güneş olmak istiyorum..
Bugün ilk defa sarılmak istedim sana.
Hava ayaz ve ben üşüyorum burada.
Yanımda olmanı o kadar çok isterdim ki...
Sensiz çok soğuk geliyor buralar bana..
Üşüyorum, titriyorum bu lanet şehirde bir başıma...
Oysa bir gülüşün bile yeterdi karların köz olmasına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!