Silinirken gökte güneş,
Farketmedim yastıkların yumuşaklığını,
Neye dokunsam soğuk beton tadında,
Çok yürüdüm amaçsız,
Ayaklarımın altından baktım dünyanın tadına.
Sırlı bir firar gizliymiş gibi her yüzde,
Kim bulacak bizi bu boşlukta?
Kaybolanı bulan kim?
Hangi renk daha koyu kör birine?
Senin kör olduğun ne?
Dudakta bir ah mı?
Yoksa masumane kurulan aşkı tuzak mı?
En çok sevdiğinin seni istememesi ne beter birşey,
Ne kadar ölünesi ve insanı hayattan bezdiren.
Nefes almak için kendini istediğin zorla, faydasız.
Çiğerlerim ak olsa ne yazar gidişin kap kara.
Daha acı bir şey söyleyeyim mi?
Şuan başkasına kayarsa ya kalbin
Kalbimde hatalı sollamalar yaparak hızlı ilerleyişin
Bir kazaya neden verecekti belli ki,
Ölüme de sebep olabilirdin kalıcı sakatlığa da
Tıbbi bir dilde bilmediğin bir yığın kelime duyabilirdin
Beynimde attığın keskin makaslar
Masum bir adamın ölmesine mahal verdi
Bekle,
Bir şairin şiirinde sır olda,
Adını gizleyerek bekle.
Bekle,
Dallara tüneyipde sevinçle ötüşerek,
Ben öldürüleli hayli zaman oldu.
Hala durur, bıçağı kalbimde katilimin.
Akan göz yaşım, duyduğum acı.
Bekliyorum.
Hani her suçlu dönermiş ya cinayet yerine.
Belki failim gelir diye.
Gece kokuyor hep gündüzlerim,
Bir deniz kenarındayım,
Kumsal serilmiş önüme.
Ama ben yürüyemiyorum.
Çünkü ayaklarım yok,
Bu bir hayal.
Faydasız bir bekleyişin klasik tesellileriyle avuttum kendimi.
"Benim gibisini bulamaz" dedim,
"Benden fazla seven olmaz" dedim.
Yokluğunla ilgili kabullenme saatlerinde,
İnandım da bu yalana.
Bir gerçeğe nasıl inanılır aynen öyle.
Hayalinle ağlaştım yine,
Üzüldüm, dertleştim olmayan senle.
Şikayet ettim kendimi,
Bir yanlarımı acıttım yine,
Yastıklara gömdüm başımı geçti,
Belkide asla bulamıycam senle dolu bir saniye..
Sakallarım vardı kestim hepsini,
Suya tükürdüm, sifonu çektim.
Ben hiç yalan söylemem
Senden nefret ediyorum.
Sabah gözlerim acıdı
Su çarptım yüzüme geçti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!