zeytin karası gözlerine baktığımda
söyleyecek olurdum
dilimin ucuna gelir
yutkunurdum
giderdi söyleyeceklerim
yüreğimde sızı olup
çiklet satardık
teneke kutularda
“artistli meltem sakızı”
yirmi beş kuruşa
simit satardık,
acıları geçmişte bırakıp
gecenin karanlığını yırtarak
geldim sana
gökyüzü tanık, yıldızlarla
gördüler dolunayda.
yüreğimi burkup,
bağrımı kanattı.
ciğerimi yakıp,
dişlerimi söktü.
aklımı aldı başımdan
vurgun yedim.
ağlamaktan bir hal oldum
gözlerim çöktü
denizleri bağlayan
Süveyş kanalı olsa yetmez göz yaşıma
bildiğin ağlamak
içini rahatlatmak
duydum ki bugün
insan olduğu söylenen zavallılar
beraat ettirilmişler yetersiz delilden
bağımsız mahkemelerce canhıraş
insanlıktan nasibini alanın
ben seni
sen olduğun için
kavgamı
haklı olduğu için
insanları da
olduğu gibi
akıntıya kürek çektim yıllarca
bir baltaya sap olamadan
burnumdan geldi
anamdan emdiklerim.
ana avrat düz gidip
işeyip rüzgara karşı
öğrencilik yıllarımızdı
az kuru, az pilav
yediğimiz
bol ekmekle...
Temmuz 2013
sevginle başladı her şey
sevginle can buldu duygularım
sevgin kırdı düşüncelerimin esaretini
ve sevgin döndürdü tekrar yaşama
bir yokluğun karamsarlığından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!