Hey gidi Van!
Kalende kurulu divan,
Duvarlarında asılıdır şahmeran,
Eşkidir lügatın, kelamın ferman,
Otsuzdur otlağın, pınarın derman.
Ve geldin...
Nicedir beklenendin.
Mutluluk getirdiiin....neşe getirdin.
Düş verdiiin....gülüş verdin.
"Ve" gibi bağladın,
"Ya da" gibi alternatif olmadın,
Gecenin inatçı gelgitleri
Koyu mavi okyanuslara sürüklüyor beni
Karaya çıkmak için attığım kulaçlar nafile
Yutuyor beni karanlığın dev dalgaları
Çoktan kaçırıyorum Nuh'un gemisini
Kırılıveriyor bir bir tutunduğum dallar
Korkuyorsun benden,
Benim senden korktuğum gibi.
Bil ki bugüne kadar korktuğum her şey başıma geldi,
Senin başıma geldiğin gibi...
Sen deli kız...
Alevden bozma bakışlarından tanıdım seni.
O paramparça dağılmış yüreğini resmeden,
Uçsuz bucaksız mavilikleri andıran,
Mahzun gözlerinden tanıdım seni...
Ey Mardin'in gülüşü devrim asi kızı
Göklerin fenomen asil yıldızı
Sen mi aynalara baktın
yoksa aynalar mı sana
Ne ara katıldın yorgun kervana
Hicap mı duydun özündeki şerbete
gerçeklerden de tiksinirsin bazen
kokuşmuş yalanları görünce
paraya, pula, menfaate adanmış yalanları...
sığınırsın yalnızlığının gölgesine
anlarsın ki maskeler de çıplak
ve sarılırsın acılarına, yaralarına
Ey düşler ülkesini yurt tutan peri...
Bir denizin seyrine doyamadım,
Bir de maviliklere rengini veren gözlerinin.
Ellerimi bıraktığından beri,
Yitirdim bütün maviliklerimi.
Sonbahar bedenimde vücut bulur,
nasıl da zor;
umutları omuzlayıp,
yürünmez yollara talim olmak.
bütün okların gösterdiği çıkmazda kalmak,
sınırlarda vuruşmak, sınırlarla boğuşmak.
kırmadan, kırılmadan
Bir odanın en tozlu yerinde unutulmuş,
Atıl bir tünek gibiyim.
Yaşama sevincine olan hasretin ağırlığından,
Taşıyamıyor beni yorgun ayaklarım.
Kuruyan dallarımın çatırtısından,
Ürküyor yolu yalnızlığımdan geçen karıncalar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!