Yaşanmıyor inanki sensiz bu şehir
Hayatım sayende oldu şimdi zehir,
Sana değil kendime kızıyorum ben
Seni bu kadar çok çok sevdiğim için.
Seni çok seviyorum aşkım diyordun
Sen benim içimde ateştin söndün,
Aramıza kalın duvarlar ördün,
Her şey için çok geç beni kaybettin,
Sen benim için artık çoktan öldün.,
Sayende ben ne acılar çekmişim,
Ben ki seni karanlıkta bile görüyorum
Sen ki beni aydınlıkta bile görmüyorsun,
Ben seni herkesten herşeyden çok seviyorum
Sense beni bazen hiçmi hiç anlamıyorsun.
Ben seninle farklı bir dünya kurmak istiyorum
Köyden gelmiş istanbula
Dansöz bulmuş bula bula,
Her tarafı makyaj boya
Şit moruk anlarsın ya.
Her gece taverna yemek
Sevgilim ben sana, gönül bağlamışım
Usulca girip, kalbime saklanmışsın,
Farkında olmadan, nasıl? bağlanmışım
Hançer gibi, yüreğime saplanmışsın.
Alışmışım ya, seni hergün görmeye
Sen benim canım, hemde cananım
Sana bir o kadarda, hayranım,
Deli gibi aşık, sana bu kalp
Seni çok seviyorum, sultanım.
Benim namusum, şerifim arım
Hayeller birer birer yıkılsada
Umutlar inadına kırılsada,
Acılar boğazına sarılsada
Şimdi pesetmek vazgeçmek yok öyle.
Gönül bahçende güller soluyorsa
Usulca girip gönlüme taht kurdun
Sen yüreğimde yanan ateş kordun,
Kalleş gibi beni sırtımdan vurdun
Bundan sonra senin adın vicdansız.
Yıllarca kaçtım hep korktum yalandan
Allahım ne bitmeyen, çilem varmış
Güvendiğim dağlara, hep kar yağmış,
İnandığım herkes, olmuş yalancı
Gittiğim yollar hep, çıkmaz sokakmış.
Sırtıma zehirli, oklar saplanmış
Kasım gibi bakıyor gözlerin
Alev alev yakan o saçların,
Yaprak yaprak düşüyor rüzgarın
Eteğine sessizce sonbahar.
Düşen yaprakların hışırtısı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!