Binbir türlü hüzne kapılırım,
Gidenlerin ardından
El sallarım kara trenin,
Limandan ayrılan geminin.
Bir garip olurum ardından,
Hele birde canımdan cansa giden.
Sımsıcaktır kucağı,
Toprak döşeğidir,
Taştır yastığı.
Ailedir,yoldaştır
Hor görülen,mide bulandıran,
Her görüldüğünde yok edilen
Ne gariptir insan,benlik tuzağında.
Kolgezer beyninde kibir.
Kudretlidir,yenilmez,
Asla anmaz ölümü.
Oysa gariptir,benlik tuzağında
Zulmeder,kıymet bilmez
Mazi alır beni,yâr eder kendine.
An alır benden kendini,
Sürür geleceğe.
Ellerim mazide,
Gözlerim,andan geleceğe.
Mazidir yârim,
Seni konu edinsem kendime,
Kendimce yazsam seni.
Saçlarından başlasam,
Herbir telinden ayrı,ayrı.
Saatlere,günlere sığdırabilir miyim?
Aylara,yıllara?
Sen benim güneşim değilsin,
Ayım değilsin,yıldızım asla.
Ben seni bu gibi,
Ben seni şu gibi,diye sevmedim.
Ben seni,sen olduğun için sevdim
Güneş yakar,güneş kavurur
Gökten inen hilaller gördüm,
Yerde ışıldayan yıldızlar,
Vurulup düşenler olurken,
Dimdik yürüyenler gördüm.
Sen ey Ulubatlı Hasan,
Var oldukça herbir bedende ruhun,
Kendimi koydum yerine,
Öylece görünce seni
Sevenin çok,bitmez gelenin.
Hüzünlüsün okunur üzüntün,
Rengi gitmiş yüzünden.
Ya ben,öyle miyim ben?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!