Durdu Şahin - Necati Aykan Usta ( Merhum ...

Durdu Şahin
994

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Merhum Necati Aykan ustayı, şiirlerini tanımadan önce tanımıştım. Abimin Çorum İmam Hatip Lisesinden arkadaşıydı. Aynı fikir ve inancın sahibiydiler. Aynı dergileri okuyor, aynı büroda özellikle öğrencilerle kültürel sohbetlerde bulunuyorlardı. Beni abim tanıştırmıştı rahmetliyle. “ Endüstri meslek lisesini kazandı, bundan sonra Çorum’da okuyacak” demişti. Sakin, engin, dingin, gönlü zengin bir insan kimliği ile bana okulun, öğrenmenin önemini anlatmıştı, merhum. Etkili ve güzel konuşuyordu. Zaman zaman şiirlerle kuvvetlendirdiği sohbetlerini sanırım birkaç defa daha dinledim. Bilahare Türkiye çapında okuyucularına ulaştırılan Bayrak gazetesine yazar olarak çağrılmış, o da bu davete tereddüt eylemeden “evet” demişti.

İstanbul’da Bayrak gazetesinde çalışmaya başladıktan sonra kendisiyle görüşüp o güzel, tatlı, faydalı, şiirli sohbetlerini dinleyemedim fakat Pınar dergisi ve Bayrak gazetesinde okuyucularına ulaşan yazı ve şiirlerini hep zevkle, beğenerek, etkilenerek okudum.

Birçok şiirini ezberlediğim, üstadım bilip saygı duyduğum merhum şiir ustası; 1955 Çorum doğumludur. Çorum İmam-Hatip Lisesinden sonra İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisini de okudu. Bir süre Birleşik Dağıtım Şirketinin yöneticiliğinde bulundu. Şiir ve yazılarının çoğunluğunu Pınar dergisinde okuyucularına ulaştırdı. Yüzyılların Şarkısı isimli şiir kitabı, okuyucuya ulaşan ilk ve son şiir kitabıdır. Ocak 1977 yılında Otağ Yayınevi tarafından okuyucularına ulaşan şiir kitabında daha çok hece ile yazılmış şiirleri vardı. Tam da millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ideal öğretmenler için dediği gibi “imanlı, kararlı, vicdanlı, liyakatli” bir insandı. “Es Rahmet Rüzgârı” isimli albümde bazı şiirleri de bestelenen yerli, millî, mert, yiğit, dürüst, bir şairdi.

Şiirlerinde birlik, dostluk, köy, köylü, çağın özellikleri, umut, imanın kuvveti, vuslat, mâziye özlem, yabancılaşmanın tehlikeleri, dua, anaların fedakârlığı, hüzün, zulüm ve zâlimlerin kötülükleri, memleket ve yurt sevgisi gibi, millî, insanî, dinî konuları mısra, bent ve dörtlüklerle zevkle okunacak bir biçimde sunmuştu okuyucularına. Şiirlerinin konuları kadar o konuların anlaşılmasını kolaylaştıran “Allah, iman, vatan, millet, hasret, çile, fatih, fetih, ferman, tarih, türkü, dâvâ, dost, yurt, huzur, yürek, şafak, gurbet, ufuk, bulut, dağ, fırtına, hece, gece, sonsuzluk ve hürriyet” gibi insanı sahiden etkileyen kelimeleri de özenle seçilmiş,“ ümit ufukları, mahzun gönüller, devrin efsanesi, demirden yumruk, zafer inancı, efsunkâr bahçe, hür ülke ufku, hüzün dağları, şen dalgalar, tantanasız törenler, insan seli, yabancı iklimlerin dumanları, kuş sesleri, ılık hasret şarkıları, tatlı bir renk sağanağı, mavi şafaklar” gibi kelime guruplarıyla zenginleştirilmişti.

Tamamını Oku