Taşlar...
Avare Nefsin,
Düşünceli Çehresi,
Taşlar...
Hakikatin,
Hayata tercümesi,
Vefalı Mavzerimi
Yastığımın altına Koy,
Olaki;
Dağ Başını Gene Duman Alır...
Kur'an'ımı Sar Bayrağıma
Goncalarla Dolu Bahçelerden Ateş Dermek midir?
Acılarla Dolu Dünyayı Kanımızla Sulayıp;
Kıpkızıl Korunu Alınterimizle Söndürmek mi?
Bunlarmıdır Acep Senin Sevda Dediğin?
Yoksa Beraber Olmak,Yan yana Gelmek mi?
Buruk acı
Son Güzün Nefesinde,
Mehtabın Gölgesinde,
Katledildi Bir Yürek,
Kan Bulaşmış buseyle.
Duâ
İnleyen Bir Gönlün Feryadının,
Sızlayan Bir Kalbin Ahının,
Sesidir Duâ.
Gülüm
Ey Gülüm
Ey karanlık dünyama doğan güneş gülüm
Ne bilinmezlik kaldı hayatımda,nede kördüğüm
Bu kent herşeyiyle bana yabancı,
Caddeler,binalar,bütün insanlar,
Öyle hasretim ki ezan sesine,
Ararım çevremde minare,cami
Lakin takılırım çan kulesine,
Her semtin muhteşem kilisesine.
İsterdim
Hiç Ses Olmasın
Kuşların Kanat Sesi Duyulmasın
Rüzgarsız Düşsün Dalından Sarı Yaprak
Bütün Ötücü Kuşlar Beklesinler Suspus Olarak
Hiç Bir Ses
Düne kadar;
Ne ruhum yoruldu fırtınalarla boğuşmaktan,
Ne bedenim yoruldu düşe kalka yaşamaktan,
Ne kalbim yoruldu gerçek sevgiyi aramaktan,
Ne de korkum oldu bulunca aşkı tadamamaktan...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!