Nebî Şiiri - Salih Şanlı

Allâh’ın selâmı sana olsun azîz Nebî
Ey güneş yüzlü dost ey azîm ahlâk sâhibi

Ey güzel müjdeci, dosdoğru haberle gelen
Ey cânların cânı, mahzûn kalblerin tabîbi

Âlemlere rahmet, mü’minlere hidâyetsin
Ey gözlerin nûru, Yüce Mevlâ’nın Habîbi

Cibrîl-i Emîn’dir sana hak vahyi getiren
Ey mübârek Resûl, Rabbin Habîb-i Edîbi

Adem’in övüncü, Nûh’un soyu pâk oğlusun
Ey İbrâhîm nesli, insanların en necîbi

Mûsâ’nın özlemi, Îsâ’nın sahîh müjdesi
Başların tâcısın ey son ümmetin nasîbi

İsmâîl’den gelen asîl nesebin meyvesi
Ey benîâdemin en şerîfi en hasîbi

Kurbanlığın oğlu, tertemiz anneden doğan
Ey kevnin iklîli, ey enbiyânın Âkib’i

Abdullâh’ın sırrı, Âmine’nin bir tânesi
Şerefyâb ettin sen, şu devrân-ı münkalibi

Benîhâşim ufku güldü fecr-i sâdıkınla
Bahtiyâr eyledin yaşlı Abdülmuttalibi

Rahmân’dandır nûrun, güneşsin ey dürr-i yetîm
Şefkatkâr kıldı Hak hubbunla Ebû Tâlibi

Mükerrem Mekke’dir, Ümmülkurâ’dır ilk yurdun
Kalbidir Beytullâh, Kureyş hâdim ü nâibi

Münevver Medîne kucak açıp sardı seni
Mekkeden sonra beldelerin en tayyibi

Ey Beşîr, ey Nezîr, âhiretin habercisi
Doğrusun şübhesiz, ey Hak Kelâmın hatîbi

Mi’râcınla mesrûr arş, kürsî, sidre-i müntehâ
Semâvâtı geçtin, seyreyledin gâibi

Muazzam Kâ’be’de aldın en kudsî dâveti
Dâvet kıldı seni, ol duâların Mücîbi

Mukaddes Kudüs’ten uruc ettin mâverâya
Buraktı binitin, hızla aştın merâtibi

Mu’cize-yi isrâ, ânbeân yazıldı nûrla
Saf saf melâike oldu şâhid ü kâtibi

Ol yüce huzûrda nice nîmetler bahşoldu
Arz eyledin Hakk’a sadrındaki metâlibi

O eşsiz vakitte çok âyetler seyreyledin
İhsân kıldı Mevlâ sana pek çok mevâhibi

Temâşâ eyledin, Hakk’ın muhteşem sun’unu
Dâr-ı bekâdaki hakâyık-ı acâibi

Rahmân’ın fadl’ıdır bu mi’râc ey lâtîf-sohbet
Ol fadl’a erenin, meleklerdir musâhibi

Sözünü hak bilir aydınlattığı gönüller
Şeksiz tasdîk eder ol Nebiyy-i lâkezibi

Ey nûrlu misâfir, ey vatanı cennet olan
Ayak basışınla mes’ûd arzın menâkibi

Melekler misâli, her dem zikrettin Rabbini
Senin Hakk’a çağrın sardı maşrıkla mağribi

Ey muhbir-i sâdık, sözü isabetli Nebî
Enbiyâdır halkın en sâdıkı en musîbi

Yalanlayanların vay hâline hesab günü
Müntakim bulurlar hesâbı serî Hasîb’i

Ey muhabbetli dost, ey merhametli sevgili
Hubbun ile coşar seherlerin andelibi

Hâtemennebiyyîn, Sirâcımünîr’sin elhak
Âl ü ashâbın hep rehberdir yıldızlar gibi

Yol kıldın ümmete tebliğ için hakîkati
Hem doğru kelâmı, hem lisân-ı münâsibi

Cûd u kereminle sâhib çıktın fukarâya
Hoşnûd ettin her dem, dulu, yetîmi, garîbi

Ey mülâyim mâsum, en lâtifisin hem nâsın
Hem de en azîzi en vakûru en mehîbi

Ebedî nusreti, sana bahşeyledi Mevlâ
Hem feth-i mübîni verdi hem feth-i karîbi

Hak tanımazlara çekilmiş bir kılıçsın
Adlinledir zîrâ zâlim kalblerin te’dibi

Mağlûb ettin zulmü, yerle bir eyledin şirki
Kahr u mahveyledin her inkârcı mükezzibi

Nûrlu orduların koştu zaferden zafere
Ey Hakk’ın kılıcı, harblerin şanlı gâlibi

Ebedî cennetle müjdeledi Yüce Mevlâ
Yoluna baş koyan her mücâhid muhâribi

Rabbülâlemîn’in ihsân u ikrâmı ile
İnsanlık âleminden kaldırdın mesâibi

Izdırab içinde, ağlamakta iken dünyâ
Ferâha erdirdin sen cihân-ı muzdaribi

Fethettin kalbleri, Hakk’a açtın sîneleri
Necmüssâkıb gibi, nûr eyledin terâibi

Bend oldu gönüller senin dosdoğru yoluna
Sünnetin eyledin mehasin ü regâibi

Mekârim-i ahlâk, seninle erdi kemâle
Halîm selîm hûlkun mûnis kalblerin câlibi

Başına tâc ettin Rabbinden gelen edebi
Şiârındır hayâ, pâk fıtratındır mûcibi

Allâh’ın nûrudur, ziyâdır, şifâdır sözün
Kelâmındaki tat, lezzetlerin en câzibi

Nûrulaynın salât, cümle cihân secdegâhın
Allâh için yaptın, mesâcid ü mehâribi

Cenâb-ı Hakk’adır her ân duân, teveccühün
Refîk-i a’lâdır iştiyâkının cânibi

Ey parlak dolunay, ey güneşlerin güneşi
Pervâne eyledin aşkın ile kevâkibi

Senin vesîlenle, affeder Mevlâ kulları
Sevgine bendeyler, münîb ü nasûh tâibi

Sonsuz rahmetiyle afv u mağfiret lûtfetsin
Sevindirsin Allâh, likâ’ınla şu müznibi

Salât ü selâmlar sana ey vefâkâr mahbûb
Benden nazarının, şefâatinin tâlibi

Selâm olsun sana ey kerîm, ey müşfik Nebî
Makâm-ı Mahmûd’un, Livâ’-i Hamd’in sâhibi