Özlüyorum
Çocukluğumu,
Lale kokulu bahçemizi,
Kiraz ağcındaki hamağımı,
Lokum sandığımı özlüyorum.
Kaldırımlı asfalt yolu,
Yavaş yavaş ölüyoruz, dedi Kaplumbağa. Haklısın, dedi Kelebek, ne uzun bir gün...
Bir ceylân okşar gibi ürkek
Bir aslan dan ürker gibi sevgisiz
Onsusuz yaşayacağım bir avuç mutluluk yerine
Onla yaşayacağım bu ömre,
Razıyım,
SUSKUNLUK
Merhabaların elvedaya dönüştüğünde
Sebepsiz gidişinde
Yeşile çalan gözlerin
Elaya dönüştüğünde
Bende kış başlıyor
Bazıları şanslı doğar.
Talihin eli,
Beşiğine, yıldızlar asar.
Güneş, yüreklerinde erir.
Rüzgarlar, hep meltem getirir,
Gökyüzü tutuşmuş,
Bir rüya gördüm.
Rüzgarın süpürdüğü birikintisinin,
Yüzünü okşadığı gibi.
Kır çiçeklerinin kokusu,
Güz yapraklarının,
Yolda bıraktığı bir yaz fırtınası gibi.
Herkesin boşa geçen ömrü
Anlatamadığı derdi
Yaşayamadığı sevdası
Paylaşamadığı anıları
Söyleyemediği şarkıları
Boşa giden zamanı vardır
Uçurumun kenarında durmama
İzin verme
Karanlığı yenmeme
Korkularımı gidermeme
İzin verme
Hayatımız bir seri anı'dan ibaret
Ben susarım sana sessizce
Sen gözlerimden öp usulca
Kalbimdeki çığlıkları bastırırım
Sen kanayan yerleri öp yavaşça
Gözlerimdeki yıldızları sunarım sana
Sen sönenleri öp ateşinle
Geçmeyen zamanlara takıldı gelişin
Duraksadı hayat
Bir sürmastrasyona denk geldi
Gelişinle alıp başını giden vakit
Şimdilerde takılı kadı sebepsiz
Gelişinmi??
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!