hiç böyle olmasını istememiştim
ama hep böyleydim, hırçındım,
böyle olduğum için damlıyordu
terim
burnumun ucundan
dilimde tuz ve ateş
evet hoyrattım, ateşliydim
kasıklarımda pişen kokum
dudaklarıma kadar yayılıyordu
seni yaslayıp karanlığına, dilimde
ne varsa bulaştırıyordum
ve göğüs uçlarım dikleşiyordu hırçınlıktan
sanki seni arzular gibi
orada bile değildim oysa
bir damla
düşüyordum yaprağının ucundan
kendi sesime bile benzeyemeden
bir karaltı gibi
damlıyordum,
damlayıp parçalanıyordum
boşluk gibi bir açıklık
giderek ben olan
boşluk gibi bir açıklık.
kokum..
ateşe benzeyen hıçınlığım
kimindi onlar
ne zaman kayboldum
peki ne olacak şimdi
ne olmalıyım
belki gecenin nemiyle kızışan
bacakların olmalıyım
dudakların gittikçe kırmızılaşıyor
tenin tatlı bir esinti gibi durulaştı
belki artık
sokulduğunda beni okşayan
uzun ve siyah kirpiklerin
olmalıyım
belki
-senin
ne zor soruların
var-
Kayıt Tarihi : 20.9.2004 09:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sevgiler
mine özdemirtaş
Çok başarılı bir değişim anlatımı bence.Zor soruları sen istiyorsun aslında, sanki onlar geldikçe birazda keyifleniyorsun, değişimi tetikleyici sanki.
Umarım şiirini doğru hissedebilmişimdir.Satır satır kelime kelime anlam dolu.Öyle dolu ki bu şiirin, daldaki kovan gibi ağır,aşağı sarkıyor içide vızır vızır kaynıyor.
TÜM YORUMLAR (4)