Yine asker analarının yüreğine kor düştü.
Alev, alev yanıyor; şehit aile’lerinin ocağı.
Alev aldı, cennet Vatan’ımın dört bir bucağı.
Dile kolay!
On beş asker şehit demek!
Şimdi, on beş şehit’in evinde;
Dumansız, alevsiz yangın yanıyor hep.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yorum yok .YANGIN ÜLKEMDE DEVAM EDİYOR.
Üstadım, inanın en zor yazdığım yorumlar şehit içerikli yazılaradır. Çaresiz olmak ve bir şeyler yazmak zoruma gidiyor. saygılar
Duyarlılığınızı kutlarım Rabbim sabr-ı cemil ihsan elesin milletimize ve zulüm işkence altında şehit olan tüm kardeşlrimiz adına hüznmüz..kutlarım kaleminizi selam ve dualarımla
******ŞEHİDİM
.
.
Sevdasını ayrılığa bırakıp, aldırmadan,
Hüznüne hüzün katıp, bekledin vatanını.
Umutla doğan güne nefes oldun her şafak,
Canınla korudun,bastığın toprakları..
Şehidim! yasta değil gönlümüzdeki taçtasın,
Rabbim'in vadettiği o ulvi makamdasın..
Name-i hicran oldu gözyaşı deryaları,
Yüreği yangın yeri, Annenin feryatları,
Hangi mevsimsiz bahar, soldurdu yaprağını,
Şimdi yokluğuna ağlar, vatanın evlatları..
Şehidim! yasta değil gönlümüzdeki taçtasın,
Rabbim'in vadettiği o ulvi makamdasın..
Elbet sorulur birgün hesabı,olanların,
O büyük güne hazırlanır,amelleri sayfaların,
Hangi kurşun vurdu seni, dile gelir azaları,
Sen rahat uyu şehidim! vermez kimse vatanını..
Şehidim! yasta değil gönlümüzdeki taçtasın,
Rabbim'in vadettiği o ulvi makamdasın..
(2007) kÜTAHYA
Züleyha Özbay Bilgiç
Değirmen taşına döndük,
Döndürüp duruyorlar bizi.....
Kaleminize, emeğinize sağlık. Böyle duyarlı bir yürekten işte böyle güçlü bir ses çıkar... Kutlarım. Sevgiyle kalın...
Duyarlı yüreğinize sağlık,duygularımızın tercümanı olmuşsunuz..kutlarım,sevgi ve saygılarımla...
duyarlı yüreğe tebrikler ..saygılar..
duyarlı yüreğinizi kutlarım
bitmesini isteyen kim?! o zaman vatadaşlar cebini neyle dolduracak? eline sağlık şairim acımız büyük ninniler kokuşmuş uyuyamıyoruz artık.
en acı halimize yazılan her dize yetmezliğini taşıyor gözyaşlarımızın....şiiriniz adıyla yas tutan gönüllerimize sabirliklar diliyorum..
Yüreğini yürekten kutlarım
yüreklerimizi yakanların yüreklerini yakmadan sönmez,
hiç bir teselli ile acımız dinmez,
bayrağımız öyle bir bayrak ki,
al bayrak gökten inmez
saygı ve muhabbetle
tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun
Bu şiir ile ilgili 24 tane yorum bulunmakta