Yorgun çıkmıştım işten, biraz kafam dağılsın diye, artık indirim yazılarıyla, çam ağaçları ve yeniyıl süsleriyle dolu vitrinlere bakınarak yürümek istedim, kuru keskin bir soğuk yakamı kapattım herkes grip son günlerde dikkat etmeli…
Köşedeki market işi büyütmüş yeni dekorasyon yaptırmış yerleşiyor telaşlı.. durakta insanlar bekliyor.. sigara satan adam üşümüş ellerini ovuşturuyor küçük tezgahının başında.. çakmak satan adam yine aynı yerinde, o hep orda yıllardır… bacakları yok..! küçük bir tezgahı var çakmaklar, çiklet satıyor hava soğuk o kaldırım taşlarının üzerinde duruyor.. kaç para kazanır ki….? bacakları niye yok …? kiminle nasıl gelir oraya her gün..?
metroya kadar düşündüm…
nasılda kızgındım bitmeyen işlerime, yetmeyen maaşıma… unuttum!
Metro kalabalık her zamanki gibi, şanslıydım oturacak yer buldum…
hemen yanıbaşımda üç genç kız nasılda heyecanlılar, sürekli konuşuyorlar, yerlerinde duramıyorlar, belliki yakın arkadaşlar birbirleriyle ilgili detayları bilerek konuşuyorlar. Neşeliler sürekli gülüyorlar bir şeylere..
-ayy..! ! geçen gün senden aldığım elbiseyi giydim kuzenin düğününde nasıl güzel oldu anlatamam, kızlar hasta oldu bana… diyor biri heyecanla
-ay detayları istiyorum ona göre Berkay naptı beğendimi elbiseni, konuşabildinizmi?
-o gece mesajlaştık sorma, kontürümde yoktu, binbir yalanla annemden kontür yükledim sinir etti beni yaaa..
-ay senin ellerin çatlamış, bu ne böyle…
-ya evet sorma mahvoldu ellerim, eldiven takmayı sevmiyorum ya..
-aaa bende çok güzel bir krem var harika bişey… çıkartıp veriyor hemen..sevinçle sürüyor eline,
-ayy dudaklarımda çatlıyor benim sinir oluyorum yaa..! !
-dur bende bir ürün var şundan sür… diyor diğer arkadaşı, hemen alıyor onuda sürüyor, gülüyor bir taraftan..
-ayyy! Ben ne şanslı bir insanım yaaaa…! !
Öyle içten öyle bir ifadeyle söylüyor ki, ses tonu, vurgusu.. sarılıyorlar…
İçimi ısıtıyor bu sahne, yüzümde bir tebessüm bende mutluyum..nedense…
ne güzel bir cümledir bu böyle ve ne kadar az insanın ne kadar az kullandığı.
Şanslı olduğunu hissetmek ve hissettirmek …
Belki okulları bitince birbirlerini arayıp sormayacak, gelecekte birbirlerinin hayatlarında olmayacaklar bile kimbilir? Ama anlar değimlidir hayatın bütünü, bir şekilde “şanslıyım” diye düşünmüş olacaklar hayatları boyunca bir dönem hiç olmasa…
Bacakları olmayan çakmak satan adamda şanslı olduğunu düşünüyormudur..?
Ben şanslımıyım..?
Şans bizmiyiz? Yada birileri için şansmıyız?
Şanslı sayılmak için gereken malzeme neydi?
Kişiye göre değişirmiydi?
Birinin şanssızlığı, birilerinin de şansımıydı?
şansın varsa iyisin şansızsan yandın…!
Herkese göre değişebilecek bir kavram için endişelenmemek en doğrusu sanırım..
Şanslı olup olmadığımı düşünüyorum ve düşünürken fark ediyorum ki gülümsüyorum…
Gülümseyebildiğime göre…
Ne şanslı bir insanım..! !
Safiye ÜnlüKayıt Tarihi : 14.5.2010 14:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

harika bir yazı...
şans fırsatlarını yaratma ve farketme konusunda beceriklidirler.sezgilerini dinleyerek şanslı kararlar verebilirler.olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunurlar.şanssızlıgı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler.çalışmanın sonuna doğru bu ilkelerin şansı yaratmada kullanılıp kullanılamıyacagını merak ettim.bir grup gönüllüden bir ay boyunca şanslı bir insan gibi düşünüp davranmaya yardımcı olacak egzersizler yapmasını istedim.
profesör wiseman ın şanslı olmak için önerdiği 4 temel ipucu bulunuyor...
1-içsel sezgilerinizi dinleyin,normalde doğru çıkarlar
2-yeni deneyimlere ve normal rutininizi bozmaya açık olun.
3-hergün bir kaç dakikanızı iyi giden şeyleri hatırlayarak geçirin
4-önemli bir toplantı ya da telefon görüşmesi öncesinde kendinizi şanslı olarak hayal edin. Şans çogu zaman doğru çıkan bir tahmindir.
ama şans hayattır varoluşumuzdur bu çok doğru..yoruma açık cümleleriniz için teşekkür ederim. şanslı buldum kendimi şimdi..
TÜM YORUMLAR (6)