Büyüklerin sözü, sözün büyüğü;
Yorulmadan, aşamazsın höyüğü,
Deryaya salarsan, küçük kayığı,
Azgın dalgalarda, batmaz mı sandın?
Kibirden bir eser, var ise serde;
Bulamazsın Hakk'ı, günahın perde,
Nefsine yan çıkan, zorbalar nerde?
Artar bu nasihat, yetmez mi sandın?
Yediğin bal olsa, kürkünde samur;
Pişirmeden, ekmek olur mu hamur?
Gafletle geçerse, kısacık ömür,
Ecel bir gün gelip, çatmaz mı sandın?
Cılız bir ışığı, rüzgâr söndürür;
Tul-i emel hırsı, başı döndürür,
Haram lokma, beyinleri dondurur,
Arifler cevherin, satmaz mı sandın?
Değmez dünya için, düşme mihnete;
Terkeyleme farzı, sarıl sünnete,
Zalim cehenneme, mazlum cennete;
Rabbim vaadini, tutmaz mı sandın?
Faydası ne, yürek dönmüşse taşa?
Musibet görmezse, nasihat boşa,
Zengin fakir, çoban ağa, bay paşa;
Ölüm acısını, tatmaz mı sandın?
Şair Bulut; dalma derin hülyaya;
Değer verme, boş hayale rüyaya,
Tesadüf mü geldik, koca dünyaya?
İnsan dar kâbire, yatmaz mı sandın? ..
Kayıt Tarihi : 28.6.2009 04:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!