Yağmurlu bir akşam varken dışarıda, alev alev yanıyordu gencin içi. Bordo bir tentenin altında içiyordu zehir zemberek tütün sarmasını. Islanmış terliklerine bakarak verdi nefesini ve "yazmam gerek" diye geçirdi aklından. Saçını geriye attı sol eliyle. Oturdu kendine en yakın iskemleye. Başladı yazmaya ama boş cümleler karalıyordu kalemi. Aradan geçen dakikalar fayda etmemişti aklında ki boşluğa. Bir türlü dolduramıyordu fikirlerin içini. O an düştü aklına bir şimşek. Aklına geldi yazmasını amacı. "Yazmalıyım" diye irkildi bilinci. Başladı ardı ardına cümleler. Bitirici noktayı koymasıyla okunması bir oldu yatsı ezanının. "Vaktim geldi" dedi yanında ki siyah giyimli adam. "Nereye? " dedi genç. Karanlıkta ki ağzıyla buyurdu "vasiyetimi tut, hak çiğneme. Kibirli olma." diye adam ve bir nefesin havada erimesi gibi kayboldu gözden. Gözünü sildi genç adam çünkü o zamana kadar zor tutmuştu kendini. Ağlasaydı babasının acısına, gelmezdi bir daha. En azından geliyordu yanına, o her öykü yazdığında.
Furkan DağlarKayıt Tarihi : 23.8.2019 19:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!