Ne Olur Tut, Şu Manyağı!

Zeytindağı, Zeytindağı!

Zeytindağı, zeytindağı,
Sen bâri tut şu manyağı!
Baykuş viran etti bağı,
Ne olur tut, şu manyağı!

Bunlar benzemez Adem’e
Kulak tıkarlar âleme,
Ben nasıl tutayım! Deme,
Ne olur tut, şu manyağı!

Dilim buğzum var elsizim,
Bir devim ama halsizim,
Zeytindağı! Çaresizim,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Gaspçı çöreklendi yurda,
Kuzuyu sundular kurda,
İnsan kalmayacak orda,
Ne olur tut, şu manyağı!

Zeytindağı! Uhudsun sen,
Müminlere umutsun sen,
Gördün hâle, şahitsin sen,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Yok senin arkan diyorlar,
Dindaşın fırkan diyorlar,
Barış için erken diyorlar,
Sen bâri tut şu manyağı!

Zalim habire vuruyor,
Bu zulmü dünya görüyor,
Bi şey yap! İçim eriyor
Ne olur! Tut şu manyağı!

Kıyamet yaklaştı, geldi,
Belki vakte ramak kaldı,
Bu hin dağı taşı aldı,
Ne olur tut şu manyağıa!

Masum bebekler ölüyor,
Soysuzlar hâle gülüyor,
Gözlerim yaşla doluyor,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Okulu hastaneyi vurdu,
Harabeye çevirdi yurdu,
On bin kişiyi öldürdü,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Düşünmüyor anlamıyor,
Hukuk mukuk dinlemiyor,
Kimse zulmü önlemiyor,
Bâri sen tut, şu manyağı!

Zeytindağı sen ulusun,
Gazzenin kızı oğlusun,
Biliyorum, dopdolusun,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Kıyamet savaşındalar,
İmha, ilhak peşindeler,
Arzı mevud düşündeler,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Gücümüz yürüyüşe yeter,
Meydanda bağırışa yeter,
Bu zalim sırtlandan beter,
Sen tut eğle, şu manyağı!

Bu sıratta yoldaşız biz,
Lafta da olsa dindaşız biz!
Zeytindağı! Gardaşız biz,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Vahşet taşır terkesinde,
Kan kokuyork markasında,
Büyük şeytan arkasında,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Bunların kalbi çürümüş,
Şefkat damarı kurumuş,
Gözlerini kan bürümüş,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Sana ulu dağ derim ben,
Şehidlere sağ derim ben,
Buna zalim çağ derim ben,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Zeytindağı! Ben baş eğmem,
Çaresiz kalmasam demem,
Daha başka şey istemem,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Ağla ey gözlerim ağla,
Gazze ile çölle, dağla,
Zeytindağı! Biraz eğle,
Ne olur! Tut şu manyağı!

Şiir yazmak bana kaldı,
Dava üç beş cana kaldı,
Set olmaksa sana kaldı,