Sana uzak diyarlarda
Nefesine hasretle geçecek bir gecenin daha arefesindeyim
Şuan ne olmak isterdim biliyor musun?
Şu fani bedenden sıyrılıp,
Parmağındaki siyah taşlı yüzüğün olmak isterdim.
Kavramış olacaktım böylece teninin bir kısmını
Daha yakınında olacaktım nihayetinde
Ağladığında gözlerine yanaşacak
İçime çekecektim gözyaşlarını
Esnediğinde dudaklarında alacaktım soluğu
Ve nefesinle ısınacaktı bedenim
Üşüdüğünde koltuğunun altında kurulacaktım tahtıma
Ve her halukarda ellerine yaslayacaktım sırtımı
Sen belki de hiç farkında olmayacaktın
Yüzük diyecektin.. siyah taşlı yüzük..
Senden uzaklarda iken ruhumun rengi siyahlıktaki yüzük.
Sen görmeyecektin her an seni seyreden gözlerimi
Ama ben görecektim her daim seni
En dayanılmazım ise karşılaşınca birileri ile, ilk beni uzatışın olacaktı
Beni başka ellerle paylaşışın
Başka ellerin sıcaklığına ortak edişin her nebzemi
Ama bilmiş olsan yüzüğündeki yerimi
Uzatmazdın değil mi beni onlara
Arada bana da gülümserdin belki
Sadece bana…
Çünkü dayanamıyorum başkalarına yönelttiğin tebessümünden sadece nasiptar olmaya
Sadece bana gül isterdim
Bende, sadece sana gül yetiştirirdim.
Senin için sulardım, senin için budardım.
Ama dikensiz güller,
Dayanamam çünkü kanlara bulanmaya
Kıyamam sana.. sen de kıyma bana..
Verme sakın ellere, hep senin kalayım
Hep sende kalayım
Hep başucunda uyuyayım,
Uyanayım, yine sana bakayım.
Yahya Emin Demirci
Kayıt Tarihi : 21.5.2018 23:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
15.10.2006
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!