Anlamadım gitti arada ne var
Ne oldu da gardaş el gibi olduk
Ummadığım dağa gene düştü kar
Yolcusu kalmamış yol gibi olduk..
Sana muhabbetim kaynar gözeyken
Seneler geçse de yeni,tazeyken
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Pencerede perde kapın sürgülü
Ölü bülbül boşlar ancak bir gülü
Nokta koyuyon ya nerde virgülü
Boğuldu muhabbet lal gibi olduk..
Severek ayrılmak insana has mı
Gönül su içilip atılan tas mı
Hayat bizim için gözyaşı,yas mı
Bayramı gelmeyen yıl gibi olduk..
Engin his dünyanızın yansıması olan mükemmel bir şiir okudum gönül sayfanızdan.Çok beğendiğimi belirterek en yüksek puan ile saygılarımı sunuyor, anlamlı eserlerinizi antolojime alıyorum.
Bazen hiç yoktan bazen de gündelik telaşların getirdiği sıkntı, en yakın dosların bile ihmaline neden olabiliyor.
Bende heybeme aldığım bu mesajla ihmal ettiğim yakınlarımımdan utandım.
Her zaman hayranlıkla okuyorum şiirlerinizi.
Saygılar ozanım değerli gardaşım.
Ümran Tokmak
Bu mısralara yanıt geldi mi? çok merak ettim doğrusu. güzel örnek nerede olsa mkendini belli eder. **10**
Severek ayrılmak insana has mı
Gönül su içilip atılan tas mı
Hayat bizim için gözyaşı,yas mı
Bayramı gelmeyen yıl gibi olduk..
Sen sağ ol gardaşım sevgin bakidir
Bu hususta inan itin tekidir
Vefa Sentezi´nin ana köküdür
Leylalar aranan çöl gibi olduk
BU SİTEMKAR DİZELER USTA BİR KALEMİN ,KIRIK BİR DÖNÜN SESİ. KUTLARIM YÜREKTEN...Naime ÖZEREN
HDegerli hemşehrim anlaşılan birine sitem ediyorsun o gardaş belki bunları duyarda tekrar dostluklar gardaşlıklar devam eder güzel bir şiir anlamı ve anlatımıyla yüreğine sağlık diyor saygı ve selamlarımı gönderiyorum
Anlamadım gitti arada ne var
Ne oldu da gardaş el gibi olduk
Ummadığım dağa gene düştü kar
Yolcusu kalmamış yol gibi olduk..
Sana muhabbetim kaynar gözeyken
Seneler geçse de yeni,tazeyken
Sevgi abidemiz sergi,müzeyken
Kendi kalemize gol gibi olduk..
Pencerede perde kapın sürgülü
Ölü bülbül boşlar ancak bir gülü
Nokta koyuyon ya nerde virgülü
Boğuldu muhabbet lal gibi olduk..
Severek ayrılmak insana has mı
Gönül su içilip atılan tas mı
Hayat bizim için gözyaşı,yas mı
Bayramı gelmeyen yıl gibi olduk..
Sen sağ ol gardaşım sevgin bakidir
Bu hususta inan itin tekidir
Vefa Sentezi´nin ana köküdür
Leylalar aranan çöl gibi olduk
**********
Mükemmel anlatım.Okumak keyifliydi.SANATINIZI KUTLUYORUM.
Sabah sabah harika bir şiir okudum.
Yazdıran yüreğiniz dert görmesin.
Gönülden 10 p.
Severek ayrılmak insana has mı
Gönül su içilip atılan tas mı
Hayat bizim için gözyaşı,yas mı
Bayramı gelmeyen yıl gibi olduk..
Degerli Sentezi Kardesimin Ozanca deyislerini ozlemisim...Rabbim bizi mahrum birakmasin...selam ve dua ile
KALEMİNİZE VE EMEĞİNİZE SAĞLIK,
TEBRİKLER..
Anlamadım gitti arada ne var
Ne oldu da gardaş el gibi olduk
Ummadığım dağa gene düştü kar
Yolcusu kalmamış yol gibi olduk
OZAN'IM;
Yüreğin de,
vücudun da
dert görmesin inşallah...
Bu şiire şapka çıkarttım.
Fazla söze gerek de görmüyor,
yürekten kutluyor
Muhabetle selamlıyorum
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta