Ne Oldu Bizlere? (ıı)

Viyana kapılarına kadar at sırtında giden ve dünyaya meydan okuyan asil atalarımızdı.
İki yakamızın bir araya gelmemesi ise kabullenemediğimiz hatalarımızdı.

Kağnılarla bombaları büyük bir şevkle taşıyan analarımızdı.
Bizi geri bırakan gerekenleri gerektiği gibi yapmadığımız ayarlarımızdı.

Göğüsler doluydu hınca hınç kâmil imanlarla.
Bayraklarımız özgürce dalgalanırdı ulu dağlarda ve limanlarda.

Din dil mezhep ırk ayrımı yapılmazdı herkes yaşardı kardeşçe.
İnsanlar vurulmazdı arkadan haince ve de kalleşçe.

Sadakat ve ahde vefa yaşanırdı işin kolayına kaçılmadan.
Hayâlıydı insanlarımız bir araya gelinirdi hayâ perdesi yırtılmadan.

Tarih, bunları övgüyle altın harflerle tarih kitaplarının sayfalarına yazmış.
Aklıselim düşünemeyen kendi değerini bilmeyenler kendini çok ucuza satmış.

Bunları yazarken üzülmekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Çok korkuyorum insanı cennetlik de cehennemlik de eden dilimden.

Bu kadar sıkıntı ve keder düşmanlık yakışmıyor bizlere.
En kısa zamanda dönmek gerek çağ kapatıp çağ açan parmakla gösterilen özlere.

En büyük nimet olan ekmeğin onlarca, yüzlerce tonu dökülüyor çöplere.
Dostluklar ve en samimi ilişkiler bağlanmış en güçsüz pamuk ipliklerine.

Bu cennet vatan için şahadet şerbetini içenlerin sızlıyor şimdi kemikleri.
Bir zamanlar Dünyaya hükmedenlerin torunları yapıyorlar her türlü kemlikleri.

Bu yazdıklarımız veriyor sevdalı ve imanlı yüreğime sıkıntı ve keder.
Durulmuyor sularımız bu bulanıklık beni ve ben gibileri kahreder.

Bu cennet vatanın kıymetini bilmeyene yok sevgim ve saygım.
Bazı olumsuzluklardan ötürü her geçen gün artıkça artıyor kaygım.

Aç kalmaya razıyım ama yeter ki bozulmasın ülkemizin huzuru.
Tek beden olmalı ve terk etmeliyiz birbirimize karşı kin ve şeytani gururu.

Ay yıldızlı bu bayrak özgürce dalgalanmalı mahşere kadar.
Güzel düşünen hiçbir insanımız çekmemeli sıkıntı ve keder.

İşin kolayına kaçmadan, yurdunu seven dikmeli sevgi fidanlarını.
Kıssadan hisseler çıkarılsın diye, anlatmalı insan yaşadığı iyi kötü anlarını.

Karşılıklı sevmek ve muhabbetli olmak en hayırlı ibadettir.
Dört mevsiminde yaşandığı ülkemizde yaşamak en manidar saadettir.

Çok isterim karşılıklı gönderilsin eskisi gibi birer tabak yemek.
Boşuna gitmesin binlerce yıldır devam eden bunca emek.

Ben duygusalım kardeşlik duygularımız domura uğradığında üzülürüm.
Çekilirim kendi kabuğuma büzüldükçe büzülürüm.

Ne olurdu sanki el ele omuz omuza verip bu sıkıntıları aşsaydık.
Hiçbir ayrım yapmadan kadir kıymet verip birbirimizi insan saysaydık.

Bu bereketli topraklar küserse bizlere halimiz ahvalimiz nice olur.
En nadide güllerimiz henüz koklanmadan derilmeden solur.

Bir ricam var bu bayrak altında yaşayan helal süt emenlerden,
Allah rızası için gidip gelelim zira çok hayırlar var gidip gelmelerden.
07/Nisan/2009