NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Geçtiğimiz günlerde Hollanda Eindhoven şehrinde faaliyet gösteren ve Hollanda Türk Federasyon’a bağlı teşkilatlardan olan Eindhoven Turan Vakfı’nın organize ettiği ‘Pakistan Kan Ağlıyor, bir aileyide SEN doyur, bir çocuğu SEN tedavi ettir’ ismi verilen bir proğrama sunucu sıfatıyla davet edildim.
Organize güzel, salon güzel, aşıklarımız, ozanlarımız, ilahi koromuz, piyes gösterimiz, folklor ekibimiz herşey hazırdı. Kuran-ı Kerim ve ardından İstiklal marşımızı okuyarak proğrama başladık. Hollanda’nın vefakar ve sevilen dernek başkanlarından Turan Vakfı başkanımız Fazlı Güner’ in açılış konuşması ardından Pakistan’a bizzat giderek oradaki durumu yerince inceleyen Hollanda Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Nedim Doruk, orada gördüklerini, yaşadıklarını, insanların ne hallerde olduklarını, nelere ihtiyaçları olduğunu ve kimlerin hangi şekilde yardımcı olduğunu anlattı. Anlattıklarının tek cümleyle özeti bence şuydu: Pakistan kan ağlıyor ve Türk milletinden başka samimi manada ve içinden gelerek yardım eden olmamış. Yardım edenlerse ya göstermelik yada çıkar amaçlı.
Proğram yaklaşık 6 saat sürdü ve bu altı saat içinde neler olmadı ki; aşıklar, ozanlar, piyes gösterisi, folklor ekibi, şiirler.
Hollanda’ dan Tiyatro grubu İkinci Nesil, Efeler Folklor Ekibi, İlahi Grubu Arnhem Gençlik, Ozan Fehmi, Ozan Bedri, Ozan Ömer kadan, Ozan Çelebi ve Türkiye’den Aşık İsmail Aladağlı, Aşık Erzade Kapan’ın sahne aldığı poğram yaklaşık 300 kişilik bir izleyiciyle sonuna kadar devam etti.
Buraya kadar olması gerekenlerdi de zaten. Asıl anlatmak istediğim bundan sonrasıydı.
Gecenin mana ve önemi zaten adından da anlaşılıyordu. Aşıkların atışmalarından önce gecenin asıl amacı olan Pakıstan’a yardım kampanyasına, benim aşağıdaki şiiri okumamla birlikte geçilmiş oldu.
Pakistan’a Destek Ol
Pakistan kan ağlıyor,
Vurmuşda afet.
Yer yerinden oynamış,
Ne yapsın devlet?
Soğukdan dağlarda,
Donuyor millet,
Ne olur ey canlar,
Sende biraz yardım et.
Ekmeğin aşın var,
Ne mutlu sana.
Bir çorba parası,
Ver Pakistan’a.
Orada insanlar,
Açlık çekiyor.
Sen gibi gardaşının,
Yardımını bekliyor.
Pakistan tek dost,
Tek gardaş ülke,
Haydi durma o zaman,
Sende destekle.
Komşusu aç iken,
Tok yatan olma.
Çok şey istemiyor,
Bir sıcak lokma.
Orada ağlayan,
Çocukları gör,
Hem soğuk, hemde aç,
Yaşaması zor.
Dün bizim afette,
İlk onlar koşdu.
Neyi varsa verdi,
Gönlünü açtı.
Dünya sağır olmuş,
Duymuyor işte.
Sen bari destek ol,
Bir çocuk besle.
Müslüman Türk’sün sen,
Gönlü açık ol.
Gardaşın ölüyor,
Haydi çabuk ol.
Haydi artık yiğit
Gardaşım haydi.
Bir çorba parası
verirsin gayri
Analar yavrusunu,
Sarmış bağrına.
Düşün o bebekler,
Soğuklar altında.
Haydi bacım haydi,
Sende destekle.
O yetim yavrular,
Bak soğuktan ölmekte.
Duamız sizlere,
Allah razı olsun,
Gönüldaşlar, bacılar.
Teşekkürler size,
Destek olan tüm canlar.
Ramazan Ateş/Enschede-26.2.2006
Yaklaşık 30 dakika süren kampanyada Şerafettin Özdemir hocanın manevi, benimde milli duygulara hitap eden konuşamalarımın da etkisiyle azımsanmıyacak bir miktarda para yardımı toplanmış oldu. İnanıyorum ki salonda bulunan herkes elinden geleni, gönlünden kopanı yerine getirdi. Toplanan miktarın yerine ulaşması için hazırlanan tutanak ve teslimi sırasında bizi duygulandıran iki olay yaşandı. Bunlardan biri; davetli hanımlardan biri kulağındaki küpeyi çıkararak benim kulağımda duracağına pakistan’da bir yetimin karnına aş olsun, bir yaralıya merhem olsun, soğuktan üşüyen bir ayaga ayakkabı olsun, benim kulağımda bir işe yaramıyor demesiydi.
Biliyorsunuz İkinci Dünya savaşında yardımımıza ilk ve hatta tek koşan ülke Pakistan’dı ve tarihcilerin anlattığına göre yardım için bir şeyi bulunmayan bir Pakistan’lı ana, sırf yardımcı olmak için kendi çocuğunu satlığa çıkarmıştır. 1999 yılındaki Adapazarı ve sonrasındaki depremlerdede ilk ve candan yardımımıza koşan yine pakistan olmuştur.
Beni ve salonda bulunan herkesi ağlatan ikinci olay ise; 20 yaşında bir genç kızımız geçen yıl 24 yaşında bir gençle nişanlanmış fakat düğüne az bir zaman kala nişanlısı genç trafik kazasında vefat etmiş. Bu genç kızımız nişanlısının hatırası olan o nişan yüzüğünü Pakistan’a yardım amacıyla bağışlamasıydı. Türk insanının içindeki yardımlaşma duygusu hiç bir şeyle ölçülemeyecek kadar büyük ve büyük olduğu kadarda değerli. 20 yaşındaki bir kızımız kendisi için çok büyük anlam ifade eden o nişan yüzüğünü Pakistanda bir çocuğun karnı doysun diye bağışlıyorken, zengin Arap ülkeleri, sözde aydın, ilerici ve çağdaş Avrupa, Pakistan için sağır ve kör gibi davranarak yardım etmiyor, destek olmuyor.
O salonda o kızımızın yaptığı o şerefli davranış Türk milletinin büyüklüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Ben öyle bir ortamda bulunmaktan dolayı Türklüğümle bir kez daha gurur duydum ve gücümün yettiğince bağırmak istiyorum: ‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.’
Ramazan Ateş
Ramazan AteşKayıt Tarihi : 5.3.2006 00:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!