Ben bir küçük çocuktum hayat,
Yere vurdukça vurdun beni…
Sen hep beni kapıda beklet,
Başkasını alma içeri…
Sen bir fırtına mısın hayat,
Savurdukça savurdun beni…
Üşüyorum güneşe inat,
Üşüyorum bu sıcakta bak…
Bir kurşun senden masum hayat,
Şu yerde ki kıvrılan yılan,
Şu bedeni kıvrılan dansöz,
Zebanilere sundun beni…
Bir yol ne başı var ne sonu,
Gözümü aç, gözümü kapa
Yürüt hep yürüttüğün yere,
Ağaç dibinde yordun beni…
Üçe alıp beşe sattın hep,
Ben pazarda bir köle miyim?
Alan da satan da sensin hep,
Toprağın mıyım kazma vurdun…
Çay simiti başıma kaktın…
Anamdan emdiğim sütü bile,
Kemiğim de senin etim de,
Amma velâkin doyurdun mu?
Pazarda pazarlık yapılır,
Hayat senle yapan yanılır.
Doğruyu hiç görmedim hayat,
Bu namert olmadım diye mi?
Sen âşık olmadın mı hayat,
Bari sevene zulüm etme…
Benim seni gösteren ayna,
Ne mutlu bana ki şairim…
20.02.2012
İbrahim ArslanKayıt Tarihi : 6.3.2013 11:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!