Kuytuda kalmış,
mahrem,
gözden uzak,
yalnız güzelliklere meftunum.
Hiş kimsenin haberi yoktur mesela,
kimbilir ne zaman düşmüştür çekirdeği?
Başı çıktı çıkacak kayısıcığın çatlayan kabuğundan …
Hayat dolu, sevği dolu,
utangaç ve ürkek…
Ruhumla konuşan,
hiç kimsenin bilmediği,
yalnız benim gördüğüm, bildiğim bir harikuladelik!
Aynı güzellikte bir fasulye;
kol-kanat olmuş körpecik filizine;
çatlatıp, yarmış toprağını;
minicik bir erik baş vermiş
hemen yanıbaşında…
Bir bağ duvarının dibinde sakin
Hiç dikkat çekmeyen şu gelincik
Biraz ileride can fışkıran bir gül sürgünü
Ve sisler içinde kaybolmuş şu vadide
birden bire karşıma dikilip afallatan,
yüreğimi hoplatan;
yalnızca benim duyduğum şu sarışın kahkaha:
-Hah hah hah ha!
-Hey Çiğdem!
Merhaba! ...
Ya hırçınlığıyla yalnız, geçimsiz son bahar;
rüzgarın hışmından kaçıp
şu ağaç kovuğuna saklanan kızıl yaprak!
Artık kimsenin anmadığı
varlığı ancak ağustosta hatırlanacak olan kaynak
ve yalnızlığın tadını çıkaran parıltısı…
-sörf yapıyor kereta-
bak! ...
Ardından bütün bunları örten kıskanç kar
bembeyaz yalnızlığı yla…
Hayatı anlamlı ve yaşanır kılan bu atmosfer;
İşte bütün bunlar, aşkın nefesiyle kaimdir.
Duyuyor, yaşıyor, anlayabiliyorum;
ama tarifi ne mümkün!
Yaşamak lazım;
yaşayıp bellemek lazım daha çocukken;
meşk etmek lazım
birebir tabiat anadan!
Bu can armonisi ki
ancak çocuk ruhlarca duyulur;
toprak ananın kucağında;
sütün suflesini duyması gibi bir bebeğin!
Beton kafeslerdeki öksüzlerin ruhu,
mahrumdur bu nevadan!
İşte bu yüzden donuk bakışlı
ve solgun yüzlü yavrucaklar!
Yazık olmuş çocuklara be şehirli!
Evvahi*Osman ŞENER
Osman ŞenerKayıt Tarihi : 20.1.2014 11:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

son derece başarılı birikimlerinizi
gün ışığında okuyucusuyla buluşturmanız
mükemmelin üstünde .
okuyup da kutlamamak elde değil
yürekten yüreğini kutlarım
yeni paylaşımlarda buluşmak üzere
yine beklerimi
TÜM YORUMLAR (6)