İstasyonlar yaratan ermişin çığlıklarıyla ruhumu avuttum.
Kulaklarıma değdi bir yerden bir yere giden düşleri.
Yalnızlığın azametini ilmek ilmek dokurken parmak uçlarım,
Ütopyası denizsiz olur muydu alabalığın?
Kirpiğime sıkıştırdım bütün sözcükleri..
Kırpmamak için gözlerimi,
Şeytana uykularımı sattım.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



