Gönül atım şaha kalktı,
Dizgini yok, “nal”da ne ki?
Artık dosta gitme vaktı,
Aba, hırka, “şal”da ne ki?
“Kalk gel” diye emir aldım,
Esen yelle haber saldım,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla