İçimde yükselen bu sonsuz hüzün
Ne yaşatıyor ne de öldürüyor beni
Bir dar ağacındayım
Sandalyeme ne zaman vuracaklarını bilmemenin verdiği o korkunç bekleyişle!
Her şeyim asılmış bir ben kalmışım
Hiç kimseyle paylaşmadığım sırlarımla yüzümü Allah'a dönüyorum
Duygularımın ve düşüncelerimin her bir santiminde ona sığınıyorum
Tüm utançlarım ağır bir matemin gölgesinde gölgelenmeye çalışıyor
Ortalık sessiz, kuş uçmuyor kervan geçmiyor
Tüm sessizliklerim çığlık oluyor fakat bu daha bir sessizleştiriyor beni
İşte o zaman anlıyorum ki çığlıklarımın bir dili yok
Etrafıma bakıyorum bıçak kimde diye
Kim kesti ki dilini diyorum
Ortalıkta pembe bir satır!
Ne katil kalmış ne de maktul ve ne de olay yeri
Kan desen çoktan kaybetmiş rengini
Suçlar ve suçlular bir zincirde sırada
Hakimler davaya zaman aşımı veriyor
Ben hala ordayım
Bekliyorum
Neyi bekliyorum sahi
Bir önemi yok, biliyorum!
Tüm mahkemeler ikinci bir emre kadar ahirete havale
O zaman derin bir nefes alıyor hikmeti umman olan Allah'a dönüyorum
Zihnim düşünmeye bir ara vermek istiyor
Yorgunum ziyadesiyle yorgun
Gerekli gereksiz kırgın
O kadar kırgınım ki kırgınlıklarım kırılmaktan bile kırılıyor artık
Her şeyden uzaklaşıyor yüzümü tekrar ona dönüyorum
Tekrar tekrar, daima ona en nihayetinde yalnızca ona!
Fatma DoğuKayıt Tarihi : 6.3.2024 22:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!