Ne karanlık korkular biriktiriyorsun,
Sen öylece,
Küçük yüreğine...!
Yaran derdin bilirim,
Kimsesiz kalmış gece yarısı sokaklarını,
Kendince dünyayı sahiplenen Ayın,
İz düşümü kalabalığını...
Gecenin en derininde,
Rüyanda bir demet tebessüm verirken,
Sevdiğin ellleriyle,
Gözlerinde ki o mutluluğu,
Uyanmama pahasına,
Düşünü,ölüme değişirken,
Bir tren sesi duyarsın,
Yanık ve acı.
Kim bilir içinde kaç keder,
Kaç mutluluk,
Kaç umut taşıayan yolcuların,
Gözlerinde ki renk kadar acı ve derin...
Sayısız hüzünlerin,
Kederlerin yıklılası harflerin,
Sesleri...
Oysa,
En masum yanlarını almıştı,
Gece,
Uykuya dalan tüm kötülüklere inat,
Gündüz sahiplenen iyilikler,
Ver yansın edilen sitemlerin kaçı kaç para?
Hesabı yapılamayan günahlar,
Gündüz ulu orta,
Geceye kalansa,
Yastığa teslim edilen sayısız aflar...
Derin günahlar affı en derininden!
Gece ne çok kimsesizler vardır
Yüreğini alan yastığına sığınır,
Bir günahlar kalır kalabalıkta,
Ay onlarındır,
Sabah olmasın isterler,
Tek bir gece daha dilerler,
Karanlık öyle bir örtüdür ki,
Sanırsın ki hayatı gizler,
Oysa en derin türküdür.
Yalnızların ezberlediği.
Hüzün en çokta geceye yakışır,
Zifiri karanlık giyer yürekler,
Göz yaşları süzülür,
Bembeyaz gelin edasında.
Kaç gece saklanır bilinmez,
Gözdeki yaşlar...
Bir şey eksiktir sanki,
Geceler gizlenmemeli,
Üzeri örtülmemeli aydınlığın,
Güneşi serbest kılmalı,
Gecenin sinsi,
Üzeri örtülesi karanlığın,
Bir tek adı kalmalı.
Mısri Nuray Altay
Nuray Altay PüsküllüoğluKayıt Tarihi : 28.1.2012 14:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!