Bir kuş parmaklarımdan uçtu, ne gül kaldı, ne diken ne de pervane bahçıvan. Seninle doldurduğum zamanlardan geriye ne kaldı.
Kelimelerimi kaybettim hangi hırsız çaldı, hangi hayalimdeydi mutluluk; hangi gerçekler aldı. Sana bağışladığım o koca hayattan geriye ne kaldı. Kuytularından uzanan kelimelerimden zihninde ne kaldı.
Bir ağacın altında oturmuştuk, düşen yapraklar altında, saçlarını savuran rüzgarın ortasında. Gülüverin gözlerinin altından acı sıçradı yüreğime, sana verdiğim çiçekten avuçlarında ne kaldı.
Saçlarımı taramıyorum, sakalımı kesmiyorum; hiçbir şeyi kontrol etmiyorum. Bana sardığın o huzurdan, neşeden ne’ m kaldı, senden bir iz; bana ne’ n kaldı.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.