Ne Kadar Temiziz? Şiiri - Yusuf Ter

Yusuf Ter
776

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Ne Kadar Temiziz?

Bilinçsiz bir çevre kirletme üstünlüğümüz var, bizlerin. Biliyor musunuz? Halk olarak
gurbetten giden gurbetçilerimiz, memlekete vardıklarında, modern çağın,yaşamın
düzenliğini görünce, kendi çevresindeki çirkinliklere, isyan edesi geliyor. Gelirken
orası Avrupa, burası Türkiye. Orayla burayı kıyaslama. Kalkınmış devlet ile
sömürülmüş devlet bir olamaz diyorlar. Ya da onlar çok çalışkan bizler tembeliz dedikleri oluyor. Tembellik nerden geliyor? Düşünelim düşündükçe tembelliğin ortaya çıkışlarını görelim.
Okullar da, derslerde Avrupa’da çocukken yetiştiriliyor. Çevre temizliği düzenliği eğitilerek veriliyor. Elindeki çöpü yere atığında oranın çirkin görünüm alacağını, birden çoğalıp
çoğaldıkça pislik olduğunu görecek. Yaşadığı çevrenin nasıl kirletildiğine tanıklık edecek
ederken de sağlıksız, temiz olmayan kirli bir hava soluyacak, hastalanıp ölüp gidecek.
Bunun bilinci yerleştiriliyor okullarda. Bizler de çitlediğin çekirdeği iki diş arasında kırıp
ağız içinde toparlayıp tükürüp yere atmak kalıyor.İçtiğin sigara izmaritini, çevrede yangın
ya da felakete yol açar mı düşünmezliği içinde fos fos çekerek baş parmak ile işaret parmağın arasına alıp fırlatmak kalıyor. Fırlatırken yakın ayak dibine değil de uzağa atılıyor.
Kıvılcımlar başlıyor.Kül tabakası ne işe yarar? Açık alanlarındaki çöp kutuları bizlerde bir aksesuar mıdır?

Kız çocuklarıyla erkek çocukları neden birbirlerine uzak mesafeden arkadaşlıklar yaparlar?
Kaynaşmama, iletişim kuramama, bu kurulmayan iletişim çocukken erkek kız çocuğunun
getirdiği sonuçları görebiliyor muyuz? Töreler kaçınılmaz oluyor, buna da kibarca kullanılan sözler,Türk ahlakına aykırıdır.Kız ile erkek çocuğunun arkadaşlık yapmasına, konuşmasına, samimi olmasına sizler mi karar veriyorsunuz? Bu düşüncelerle çocukların eşitlik haklarını korumuş oluyor musunuz?

Çok kısıtlı bütçeler olabilir. Hatta hiç bütçesi olmayan kırsal alanlarda var.Kendi olanağını yaratanda var.Burada gönüllü iş yapma ortaya çıkıyor. Dayanışma, bu dayanışmayı insanımız nasıl kullanıyor biliyor musunuz?

Köy kahvelerinde, zaman öldürerek kullanıyorlar.Tarımdan çıkınca, bağ-bahçe işleri bitince çocuklarını da yanlarında çalıştırarak, hayatın çekilmez köleliğini işleterek sağlıyorlar.
Yapacakları hizmet kendilerin bulunduğu yöre, köy için olacak, düşünülerse. O düşünme yerine bana ne sözü kelimeleri dökülüyor.O kadar iş var ki yapılacak, düzenlenecek. Mezarlarımız ottan geçilmiyor.Diken çabası birde... O kadar dip ölüleri gömüyoruz ki.
Yanda yatanın üstüne basarak, ayaklarımızın altında, saygısızlık etmiyor muyuz o ölüye?
Mezar taşlarının içindeki otlar temizlenebilir... Yapılamaz mı? O kadar zor mu?
Köyün boğasını ve koyunlarını mezarlıkların içinde otlatılıyor.Ölülerimize ne kadar saygılıyız değil mi? Mezar taşlarını yerlerinden söküp bir çok havlu duvarların arasında görebilirsiniz.Bu da ayrı bir sorun... Kendi elimizle kendimiz kirletiyoruz.Modern çağın çağdaşlığını, ellerimizle yitiyoruz. Bu düzenlemelerin olması için yurt dışından çevrecimi getirmek gerekli? Bence de gerekli. Köy kahveleri ve şehirdeki kahveler, Internet Cafeleri dolup taşsın, sabah erken kalkıp kim iş yapacak? Çalışma saatleri bile o kadar farklı ki insanın bu kadar da insanın sömürülmesi, ezilmesi köleliğin modernliği bu diyemeden edemiyor memleketimizde...

İnsanın belli kapasitesi var. Çalışma güçü ortalama 8 saat. İşini çok sevebilirsin.Ömür biter, iş bitmez.Bir işçinin sırtına, kendine ailesine zaman bıraktırmayacak kadar iş verilmez ki.
Çocukları çıraklık yapsın diye sanayiye gönderen anneler ve babalar kirletmiyor mu?
O çocuk orada sigara, diş arasında çekirdek, küfür etmeyi öğrenmiyor mu?

Meslek eğitimsizliğimiz o kadar başı bozuk ki, anlatılamaz...Anlatmaya çalışsan da
Türkiye'de herkes kendini daha kültürlü, bilinçli sanıyor ki, bilinçli olan bilincini yitiriyor.Bu vurdum duymazlığın karşısında...

Kaldırımlar da yürünmez oldu.Kaldırım üstüne duraklar yapılıyor. Bu dünyanın neresinde var.
Kasabada kaldırımların üzerine ağaçlar dikiliyor.Ya yoldan geçeceksin ya da duvarın üzerinden yürüyerek geçeceksin. Çok çalışkan belediyelerimiz ve mühendislerimiz var.Helal olsun aldıkları maaşlara.

Alt temelimiz o kadar bozuk ki, su basması en az bir metre'nin altına inemiyorsun.
Toprağın altını kullanamıyorsun. Kullansan kanal yok. Kanal olmayınca,toprak altı boş kalıp
üste çıkılan binalar, ileride büyük çatlaklıklara, kaçak yapılaşmanın önünü açıyor.
Toprağın altı bodrum kat, araba garajı, sığınak olarak kullanıla bilinir. Bunlar o kadar eksik ki. Boş ver diyerek üstüne bir kat daha çıkılır hesabı yapılıyor.Kanal doluyor, tıkanıyor.
Döşenen taşlar yerinden sökülüyor, yama vurmuş gibi görünüm veriliyor, alışığız bu tür
çöplüklerde çöp görmeye...Gözümüz o ortamda yetişiyor, yetiştiriliyoruz...

Kalkıp Avrupa’yı kınıyoruz. Avrupa Türkleşseydi milyonlarca Türkler Avrupa’yı ıstılah etseydi de, Avrupalılar’ da Türkiye'ye yerleşseydi modernliği, giyimi, sigara külünü, izmaritini, diş arasındaki çekirdeği işlemeseydi, ne güzel olurdu değil mi? Kendi kendimize bizler temizliği öğrenemeyeceğiz.Su ile taharet alıyoruz, kağıt kullanmıyoruz.Alaturka tuvaletleri kullanılıyor, oturaklı tuvalet ayıp olurmuş. Bir zamanlar evlerin en az 50 metre hatta daha uzağına yapılırdı. Ev içinde hela yapılmazdı, ahlakımıza aykırıydı.Öyle görmüşlerdi, görülüyorlardı.
Kırsal alanlarda, şehrin gecekondularında halen bunlar var. Temizlik imandan gelir.Bu mu temizlik imanı?

Sen benden çok seviyorsun. Ben senden çok seviyorum memleketimi.Bu mu sevmek? Bu mu temiz tutmak? Bu mu kanal kapağı olmayan çukura düşmek….

Yusuf Ter 11.02.07
Saat 16:11 İsviçre

Yusuf Ter
Kayıt Tarihi : 13.2.2007 01:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz


    Sevgili kardeşim: Yusuf Ter

    Sadece okunması değil üzerinde düşünülmesi gereken bir yazı olmuş.
    Emeğinizi kıtlar başarılarınızın devamını dilerim.

    Cevap Yaz
  • Melih Baki
    Melih Baki

    Duyarlı bir kalemden duyarlı bir paylaşım..tşk..ve tebrikler..Melih BAKİ

    Cevap Yaz
  • Güner Kaymak
    Güner Kaymak

    Degerli üstad ülkemizde Günlük yasantidan kesitler sunmussun. Gördüklerini güzel anlatmissin duyarliligindan dolayi tesekkür ederim haklisiniz. eksileri yanlislari yazmissin bir diger yazinda dogru bulduklarini güzel olanlari begendiklerini ve taktir ettiklerinide ayriyeten yazmani rica edecegim hep olumsuzluklari görmüs degilsindir. bunun yaninda güzel gelismelerde tespit etmissindir. bunlarida yazman dogru ve adildir. Insani degerli görmedikçe insana saygiyi kültür yapmadikça Temiz çevre bilinçli toplum olmamizda mümkün olmayacaktir. Hollanda'da Gözlemledigim ve ülkemizde yapilmadigindan çok rahatsiz oldugum Sira beklememe öne geçme baskasinin sirasini gasp etme bunlari Kültürlestiremedik bu insanlar siraya çok dikkat ediyorlar asla kimse sirasi gelmeyince bir girisimde bulunmuyor. Poliste hastahanede hersey çok adil, insan sevgisi sefkat güler yüz var Bizim hasta bakicimiz hastasini döverdi Polis sana ceza verdiginde zoruna gitmiyor insanca hakaret etmeden kanun neyse onu uyguluyor. Eskiden ülkemizde polise merhaba derdik hakaret isitirdik. Sazda seytan var diyen karanlik zihniyet degismedikçe Gelismemiz ilerlememiz Mümkün olmayacaktir. amma ülkemizdede halkta bir güzl ayricalik var duyarliyiz. yardimseveriz. çoskuluyuz. Hollandalilar kuu gibi ne kadar adaletsiz olursa olsun kanunlar gik'lari çikmiyor bizde olsa yürüyüs protesto olaylar davar gibi insan bunlar bu da bunlarin eksisi Kisaca iyileri kötülerden seçmek lazim bunlardada dogru yanli var bizde de Bir baska güzel örnek vereyim Hollandadan 1992 yilinda ben araba ile bir bisikletçiye birzcik carptim bisikletçi 25 metre kadar önde isaretsiz aniden önüme çikti frebn yaptim durdum az dokundum ambulans polis 3 dakikada geldiler birsey yoktu yazip çizip gittiler bizde gittik
    öbür günü oraya geldigimde gördümkü kaza yaptigim yere hemen engel koymuslar arabanin yavaslamasi için bizde olsa orda adamda ölse yine duyarsizlik olurdu aramizdki fark bu ve bunun gibi bunun disinda bizlerde güzel insanlariz. Saygilarimla, Ha! ayrica 2001 de araba ile Türkiyeye izine gittigimde Trafik polisi Bey efendi ülkemize hos geldiniz. radara yakalandiniz. 20 km hizli gittiniz. nakitmi ödemek istersiniz daha sonrmi demisti. Kibarlik centilmenlik çok houma gitmisti. Mutlu olmustum Insaniz beyler.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Yusuf Ter