Türkler, tarih boyunca en eski türk toplumlarından bu yana,kadına büyük değer vermişler,adeta bir kutsal varlık olarak görmüşlerdir.
Kadın,daima erkeğinin yanında yer almış,ona güç ve ilham vermiştir.
Destanlarımızda ise kadın, erişilmesi zor olan bir ilahi varlık konumundadır.
Ve destanlarımızda ilk göze çarpan kadınlara duyulan sevgi,saygı ve sadakattir.
Destanlarımızda şehvet kokan,şehveti andıran,şehvet ile alakalı bir tek cümle yer almaz.
Türk kadını temiz bir ahlaka sahip,iffet timsali olarak gösterilir,övülür.
Okuduklarımızdan anlıyoruz ki,türklerin kadınlara verdikleri kıymet, önem ve hürmeti,başka hiç bir millet kendi kadınına göstermemiştir.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.