Koyu bir karanlık çökmüş bu gece
Derin bir sessizlik var mevzide
Yirmi beş günüm kaldı komutanım diyor
Aydın’lı Mehmet Niğdeli Bedri’ye
Bedri suskun ben suskun
İçi içine sinmiyor Aydın’lı Mehmet’in
Bu gece de geçsin hele diyor
Gör bak yirmi dörde indim
Koskoca yirmi dört gün geçer mi? Diyorum
Parlıyor gözleri karanlıkta
Geçer diyor geçer
Ömür geçiyor diyor
Bak nasılda düştüm yirmi dörde
Ben gideceğim sen halen burada kalacaksın
Gülüyor sessizce
Diyor benimle mi geldin askere
Koyu gecenin karanlığında
Saatine bakmaya çalışıyor
Bir saat daha geçti
Kaldı beş yüz yetmiş beş saat
Hesapladım bile diyor
Saniye salise saat saat
Vakit ilerledikçe sıkılıyorum
Onun yirmi dört günü
Beş yüz yetmiş altı saati
Bir saati de geçti
Beş yüz yetmiş beş saati kaldı
Ya benim diyorum
Hesaplama ya aklım ermiyor saatleri
On ay kaldı yuvarla gitsin diyorum
Gece sessiz
Ay bile gizlenmiş bu gün
Yıldızlara da sanki çökmüş hüzün
Gözlerimiz karanlıkların ötesinde
Kulaklarımız sese odaklı
Bakıyoruz arada bir gece dürbünüyle
Yeşil gözüküyor her şey
Sanki her şey uzaylı
Çıkarıyor miğferini Aydın’lı Mehmet
Yeter ulan yeter gel teskere diyor
Bir sinek vızıltısı sanki
Mehmet Şahadete uzanıyor
Bedeni alamasa da
Ruhu teskeresine kavuşuyor
Biz gözyaşlarımızı
Mehmet’ten önce gömüyoruz
Ya sabır diyorum ya sabır
Bakalım biz ne zaman düşeceğiz toprağa
Kayıt Tarihi : 29.4.2010 23:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!