Adını unutmadım,
ne gözlerinin rengini
ne saçlarının bahar kokusunu.
Yıllar geçti,
bizi birbirimizden çalan otuz uzun yıl.
Şimdi bir sabah gibi düşün seni,
hâlâ aynı okul sırasındayız sanki,
sen önümde, saçlarının bir teli defterime düşmüş,
ben, kopya çekermiş gibi bakıyorum gözlerine.
Biliyor musun,
sınıftaki o eski sırayı hâlâ hatırlıyorum.
Adını kazımıştım köşesine gizlice,
ama kazıyabildiğim tek şey özlemmiş,
anladım sonradan.
Ne hayat geçti, ne yoldaşlıklar,
ne iş, ne şehirler…
Ama sen,
o baharın kızı,
hiç geçmedin benden.
O zamanlar bir şiir yazmaya korkardım sana,
sözcükler çarpışırdı yüreğimde,
dökülmek bilmezdi dilime.
Şimdi yazıyorum işte:
Ah Gül,
otuz yıl önce de böyleydin,
yüzünde güneş, gözlerinde yağmur.
Ve ben hâlâ aynı delikanlı:
Sana bakmaktan korkan,
ama senden vazgeçemeyen.
Bu şiir,
bir okul sırasından yirmi beş yıl öteye,
bir adamın yüreğinden bir kadının baharına.
Bil ki Gül,
seni sevmek hâlâ bir çocuğun ilk şiiri gibi...
Eksik, ama çok güzel.
Kayıt Tarihi : 29.11.2024 11:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!