Ne Haber Şiiri - Kadri Kırmızıtaş

Duydumki geçen günlere dalmışsın
Gönüldeki izime rastladınmı ne haber
Hasretimi ilmek ilmek örmüşsün
Sinendeki ateş küllendimi ne haber

Güzel günler kavga doldu ard arda
Hangi masum gönül şimdi sıranda
Şeytan ile yeni kurduğun sarayda
Kaç çeşitten avlanmışsın ne haber

Erişilmez kalene kaç kişi ermiş
Çiçeklerin deste deste kim dermiş
Acılardan başa tacın kim örmüş
Göz yaşını silen varmı ne haber

Ne dolaşırsın yer yetimin kolunda
Söylenmedik söz kalmadı ardında
Senden sonra kaç kez baktım falında
Her gelene durakmışsın ne haber

Gül dalında gonca sanmıştım seni
Sevgi saçan melek sanmıştım seni
Takma dişli ağza kondurmuşsun buseni
Övündüğün inci dişten ne haber

Kaç ısınan var geceleri koynunda
Kaç ten kokup tütsülenir burnunda
Sanma güven olur ikiyüzlü hayinden
Bir tadımlık zevkten başka ne haber

Kaşık salladığın helal çorbaya
Sana yedirdiği helal lokmaya
Seni namus diyerek gönüldeki saraya
Ondan başka alan varmı ne haber

Benden fazla seni seven buldunmu
Darda iken can diyenler geldimi
Aç iken aç duranı gördünmü
Senin için aç kalandan ne haber

Sanmayasın buz erimez güneş altında
Kaç yolcu konak edersin gönül hanında
Can evinden vuracaklar eni sonunda
Benden başka soran olmaz ne haber

Kalbini kırmadım kırıldıkça bile
Anzer balı olsan artık kondurmam dile
Ne güle acırım artık nede bülbüle
Sayende yüreğim taşlaştı ne haber

Unutmam bilesin giderken ettiğin sözü
Haramla yıkarsın günahkar yüzü
Güzelliğine sönük kalırsa çaban yıldızı
Bir daha bakmam bilesin ne haber