Tank taburu dördüncü bölüğe kaydettiler, sıramızı bekliyorduk, akşam saat 20.15 civarında görevli askerler, bizleri sıraya dizerek soğuk ve rüzgârlı bir akşamda, askeri elbiselerimizi almamız için, deponun önüne getirdiler.
Çok rüzgâr vardı, oldukça üşüyorduk, bu yetmiyormuş gibi, çavuş ve onbaşılardan, ağza alınmayacak basitlikte, argo küfürlerde duyuyorduk, dört yıldır içmediğim sigarayı, arkadaşların ısrarı ve ortamın bulanıklığı sayesinde, yeniden yakarak ve öksürüklerin refakatinde nefeslenmiştim.
Depolardan kıyafetlerimizi aldık, doğruca banyoya götürüldük, oldukça kısa ve bir o kadar da tazyikle, nasıl banyo yaptığımızı, anlamadan askeri kıyafetleri giydik.
Kıyafetlerimiz o kadar enteresan oldu ki, tanıştığımız ve yanımızda bulunan insanları tanıyamaz hale geldik.
Her kez durumun vahametini anlıyor ve birbirimize daha çok yakınlaşıyorduk, yani askerlik bu ana kadar beni hiç açmadı, oldukça basit, görevli askerler birbirleriyle sürekli çatışıyor, küfürleşiyor, gücü olan dilediğini yapıyordu.
Koğuş kalk taliminden sonra, önüne gelen toplu halde, mıntıka temizliği yaptırıyordu, dört yüz on beş kişi mevcuttu, yemekhane yetersiz geliyordu, su, tuvalet problemi bulunuyordu.
Eğitim alanına gittik, oldukça uzaktı, sabah koşusunu ve kültürfizik hareketlerini, yaptıktan sonra içtima, hazırlığına başlanmıştı, bölük astsubayı teftişini yaptıktan sonra, bölük komutanı beklenecekti ve tekmil verilerek eğitime başlanacaktı.
gözlerine baxanda men
başın eyib utananda
utanışına vuruldum men
bezen asta bezen yavaş
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta