Köhnemiş Âlem’e bakacak bir kanat penceren yok ise,
Görüp de acınacak şu hâle bir çift yaşlı göz de yeter.
Fukara ile paylaşacak bir lokma azığın da yok ise,
Gönülden gülecek yüz,sevecek bir el de yeter.
Dost meclisinde bir acı kahve hasbihâlin yok ise,
Huzû ile bir kenarda sükûtun da yeter.
Dünya önüne serilse Allah’a râzı bir tok sözün yok ise,
Fazladan her nefestir küfürün,şânına da soyuna da yeter.
Hükm ile irşâda düzgün erkân-ı salâtın yok ise,
Halk önünde imtihan ile,Hak’ın rûz-ı belâsı da yeter.
Düşmez bir damla bereket, bir dikili fidanın yok ise,
Dalları rahmete uzanan şu üç ağacın dûası da yeter.
Kalb-gâhında ‘Hak,Hak’diye yanan bir mumun yok ise,
Düş mürşid-i kâmil peşine,bir adım tâkatın da yeter.
Gönül gözünde bir gül-izârın yok ise,
Havvâ’yı bilmeyle bir Ayşe ile Meryem’i de yeter.
Evlâda bırakacak bir yamalı çarığın da yok ise,
Tutabilene iki satır dostça bir baba sözü de yeter.
Çabuk silinir yüzün yalanı alı,pulu bir nûrun yok ise,
Anlayan ârife makberin silinmez eski bir taşı da yeter.
10-03-2008.
Huzû:alçak gönüllülük.
İrşâd:doğru yolu göstermek.
Erkân-ı salât:usul,yol.
Rûz-ı belâ:kıyamet günü.
Kalb-gâh:can evi.
Gül-izâr:gül yanaklı güzel.
Kayıt Tarihi : 10.3.2008 13:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!