eylüle dolan
tanımsız acılarla
soğumuş olan
tanış odacılarla
eştikçe toprağı sindi elime
toprağın kokusundayım
vurgun yemişçe
üşürken takırdatıp
yorgun demişçe
akşam kızgınlık katıp
ayaz yalar gibiydi hançerin
yüzündeki pırıltı
kimseden kim yok
herkes kabuğunda mı
kimseden kim çok
acil çabuğunda mı
dudağın kanını sildin mi
acısı geçmez biliyorum
yanmıyor ucu
sigaramı sönmüş bil
görsen sonucu
sakara mı dönmüş sil
tuttuğum soluk o günlerden
tutsak edilmiş astıma
zemheride buz
poyrazında ayazın
duvarı karpuz
tabanı tuzlu yazın
süpürdüğü toprak kokusu
suyu düşünce tepserir yine
üstüne düşer
gecenin karanlığı
birer ikişer
ah içten yarenliği
maviliği silinmiş göğün
Akbulutları karalanmış
nice işkence
aklına bile gelmez
gece erkence
ciğerin bile bilmez
gelip geçerken eylül
otuz küsur yıla ulanmış
ozan efem son
dahası en başına
talih kuşu kon
emri veren taşına
silebilsem gözümde ataşı
ısladıkça kanıyor anam
100911denizligülce
Ozan EfeKayıt Tarihi : 13.11.2011 15:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!