ayrılığı ben seçmedim ki
ne diye bu özlem!
ne diye bu hasret!
her parmak işaretlerinde başımı öne eğip kaçışmalar
hep aynı gün
hep aynı saat
hep aynı mevsim sorgularda,
yokluğunun haritasına
bir şehir daha eklenirken,
ölümler bir dağ gibi devrilirken üstüme
yalnızlığı ben seçmedim ki!
ne diye bu kahroluş
ne diye bu yokoluş
...
ahh! o gözlerinin yeşili
alıp giderken bir ova uzantısında
her uyanış bir kahroluş
bir göçmen kuşu misali
bahar kalmamış mevsimimde anne!
ve bir dağ ölüm gibi devrildi yine üstüme anne!
..
affet beni
bir gece ki! sabah çıkmak zor
bir özlem ki! hasretler içimde kor
küllenmiş bütün hayaller
duymuyormusun?
ölüyorum anne...
..
yolcusu olmayan yollar gibi
ne garipmişiz şu yeryüzünde anne?
kaç can daha vermem gerekecek?
ve kaç ömür daha silmem gerekecek?
kahrolası takvimlerden
boynuna oğul gibi sarılmak için anne!
..
katran siyahı bir gece dikilmiş karşıma
ortalarda ümit yok hayal yok
bir mayın gibi döşenmiş içime uçurumlar
sesimi duyan yok.
affet beni
bahar kalmamış mevsimimde anne
affet beni
bir oğul gibi olmayı beceremedim gözlerinde...
Kayıt Tarihi : 5.8.2006 17:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)