Müziğin ritmi ile sandalyelerinde oturamayan davetliler pisti doldurmuşlar. Salondaki insanlar mutlu. Gelin - Damat da mutlu mu acaba?
Saatler ilerledikçe, misafirler ikili - üçlü ayrılıyorlar salondan. Ve sonunda notalar suskun, kendini assolist sanan bayan şarkıcıda. Damadın babası Kudret beyin verdiği bol bahşişle yüzleri gülen müzisyenlerde bir hareketlenme. Yoksa hep asık suratla kalacaklardı sahnede. Türkçe ve Almanca yapılan iyi geceler anosu ile damat Toprak, son model mavi taksi direksiyonunda ve gelin Pelinsu yanında. Coşkulu uğurlamanın sonrasında bahçeli bir ev ve açılan kapılar peş peşe. Güneyli Kudret ‘in evinde mutluluk. Sadret’in evinde hüzün. Kız babası olmak kolay mı?
Kapalı pencereler, toplanmış perdeler ve genişçe bir oda. Ve odanın ortasında büyük bir yer yatağı, yatağın kırmızı renkli çarşafının üzerinde, düzgünce katlanmış beyaz bir bez. Guguk kuşlu duvar saati 23.15’i gösterir. Bahçedeki havuzunun göründüğü pencere yanındaki masanın üzerinde gümüş meyvelik ve içerisinde muz, ayva, kiraz, ananas, siyah üzüm ve beyazından porselen çerezlik içerisinde de Antep fıstığı ile kabuksuz fındık gelinle damada bakışan.
…ve perdeler kapanır.
Gece, sabaha yol alır ve güneş ile birlikte avizenin yansıttığı parıltıların sona eren nöbeti, ürkek bir sese karışır ve perdeler gülümser.
Tak tak tak! Kapı!
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta