Söylemiyorum nedense kendimce bir sonuç
bu hallaçlık düzene yorgan sayamıyorum artık;
köküne yontan şu çıkar babına
değemiyorum, biz iki tuhaf uçtayız, ayrıyız!
Bunu çanlar biliyor ve minareler... Sor bakalım sunaklara!
Bütün akiller kefil olsun şu sonlu bütün âlem
denge gelmeyen uzak ve bütün tuzaklar
ahiri örten saklı, ayyuka varan günahlar
şu zahiri yer, sonsuzda yıldızlar, tanrı şahit olsun ki bana:
‘’Şu dünyaya öyle bir kapıdan düştüm
Ne ben beni bildi, ne ben ben oldum...’’
Usulca sokulan bir is gibi
uzun yolun yorgunu milatlık bir his gibi
şu gönül kafesimin tam çatalında
ağra varan demli bir yeis
bu hana diren, bu cana ok, saplı bir bıçak gibi
gel de eğlen, gel de dur mihraba ses ver ey!
Beni senle inleyen şu kubbeye kudretin değsin.
‘’Şu dünyaya öyle bir kapıdan düştüm
Ne ben beni bildi, ne ben ben oldum...’’
Kayıt Tarihi : 26.7.2015 23:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!