ne anların gramofon
ne bahset bana plaktan
ya önüm olur mandafon
ya it sularım yalaktan
ben acılarla büyüdüm
çocukluk gençlik arama
dağlar başın da uyudum
tütün basarak yarama
gün kurutur azığı pek
ekmeğim en az üç kırık
sabunlardım saçta kepek
boğaz da onca hıçkırık
bazı olurdu böldürmüş
sürüyü uyku hab ile
hoca der " gardaş öldürmüş
çok kızardım Habile
biletim sonuncu mevki
ne Baht tanırım ne Mozart
hep bildim en büyük zevki
tava da batlıcan kızart
artistlerin için de tek
Cüneyti sevip sayarım
Kadir bir kez giymiş etek
sevgi yok eski ayarım
kaynanalar kalmış yalnız
dizilerden şu aklım da
bekarsan kayınço baldız
gibi yok gizli saklın da
bana açık konuş kızım
ben anlamam felsefeyi
yalnız askerde duymuştum
demirci deli efeyi
kafayı bozmadım henüz
mantık akıl işi değil
benden sana bir tavsiye
su varsa kuyuya eğil
sağlama alrın işi
akşam kor ibriği küle
haddini bilmeli dişi
yürü aş git güle güle..
.........
eteğim de taş var idi
salmadı iti atayım
çoktu elbet an da suçu
diyemem ki bi hatayım
büyüdü o yal yedikçe
açtı bütçeyi gedikçe
el bana yeter dedikçe
demedim iti satayım
iyisi mi bir kaç aya
kahve de yumulma çaya
korkusu dalar paçaya
uykusuz nasıl yatayım
gayrı buralar da yokum
püskevitle yer de lokum
bırakıp sadağı okum
az da ben keyif çatayım
bu ciğeri çok ur imiş
er doğup bol okur imiş
doğru sözü çukur imiş
gırtlağa kadar batayım
dişler imiş iş bileni
tasmasından iz sileni
bu hesaba sinsileni
ve sülaleni katayım..
Kayıt Tarihi : 29.4.2014 20:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!