Ne? -2 Şiiri - Akın Akça

Bu taşta isim yazılabilse idi,
İlk sen sökerdin kireci
Ve sonra yaşlara
Bakabilirdin, tırnaklarındaki..

*

Bezgin iç çekişler,
Sezar Sezar’ı vurdu
Bu Galya töreni’nde
Hopdediks

Bile fırladı havaya
Ve havalandı Asteriks
Uçarı-kanatlı
Mukavva şapkasıyla.

Ne yaparsın,
Kavradığın kırılsa?
Ama oradasın; o,
Or’daysa; taş solsa,

Sen; n’aparsın burada;
Ama o, or’da.
Ne yaparsın düz
Gittiğin yol burkulsa, çarpılsa;

Ve ulu zanaatçının
Fırlasa kepaze
Tasması aşağı -az da toprak
Yontulsa, eşelense;

Burada bir mancınık kurulsa
Ve fırlatıcı, laf atmayanı atsa;
Süzülenden, elde kalanların -
Burada bir bağrı açık vurulsa?

Durulsa da sular,
Kızıldeniz de olsalar;
Küçükkuyu Çanakkale’de
Dip, artık, göstermez berrak!

-Dip, artık-berrak, göstermez!

‘Sütunlar-ateş gittiğinde
Gecelerce’,
Gün boyu: Süleyman
Nerede?

Biliyorum, uçandairesi kendinde;
Peki, o nerede?
Neredeyse orada;
Belkıs peki, nerede?

Süzme bir Cleopatra,
Gerçelliğinden gölgelerin;
Ulaşan fırtınaya,
Tantanasından geçmişin …

Ama bu zaferler
İç bükey-atarca’lar!
Nabzını yokla ve say;
Tay tay, kaç kere sayıyorsun;

Ederlerine göçebe bir gün dönüm,
Geceye kaç kez yakıt dökecek;
Sürecek bin bir varım,
Kerelerce, nadasa, tarlada;

Umut verecek, müjdeleyecek
Selvisinden ak taşların -
Parlak, billur gibi
Ve kokuşkan, eter misali?