Yine manşetlere düştün bu sabah.
Ajanslar seni yazıyor durmaksızın.
Alın yazısı gibi kazınıyor alt yazılar
Müstakbel mağdur aşıkların kaderlerine.
Şartlı tahliyeden çıkıp,
Göğsümü açıp koşarken zalim hayata
Sırtımdan sıktın kahpe kurşunu
‘’Ben’’ der oldun, ‘’Biz’’ diye çıktığımız yolda
Gün olacak,
Saçındaki akı görmemezlikten geleceksin,
Ellerin de titreyecek.
Ya ayakların...
İşte ozaman çaktırmadan uzanacaksın bastona..
Bin el ettim,
Bin işaret,
Bin çığlık...hissetmedin,
Nerde sende koşup gelmek,
Adım bile atmadın.
Kalmamışssa yaşamın bir tadı,
Kendimi asmıyorum bir darağacında.
Topaç çeviriyorum,bilya oynuyorum,
Kayık yüzdürüyorum su birikintilerinde çocuklarla.
Sonra..göbek atıyorum kürsüde nutuk yerine.
Denizde karayı,
Karada seni görmek ne güzel.
Karasız,ak giysilerle..
Ve akşamın bir saatinde...
Tevekkül ettin yazgına,
Güzel anam...
Hep bir muammaydı yarınların..
Endişeni umuda kattın,
Korkunla sevincini de ekledin
Ve hep şöyle dedin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!