Önce, çelikten bilekleriyle kavradı silahını,
Silah; namustu...
Kendi namusuyla korumaya and içti namusları.
Vatanını düşündü, milletini...
Beşiğinde uyuyan bebesini düşündü;
Masum, temiz, onun umudu.
Bu gece,
Koynuna almış tüm mutlulukları
Uzaklarda, tanıdık bir diyarda
Yaşarken son bekar dakikaları, yar
Yüreğinin mutlu çırpınışları
Tâ buradan duyulur.
Babamı bekliyorum, gözlerim yolda.
Şimdi kapıma gelip, adımı söyleyecek.
Yorulan yüreğime gelip imdada,
Yürekler dolusu mutluluk getirecek.
Sabah ezanları okunuyor dışarıda
Ya beni sana götürsün,
Ya da getirsin seni bana, ölüm...
Kırıntısı bile kalmadı ümidin
Böylesi yaşanmıyor gülüm...
Şimdi,
Yüreğim
Bir küçük çocuk eli
Bilmez de yasağı, tehlikeyi
Almak ister hemen
Gördüğü her güzel şeyi...
kaçmak mümkün değilmiş kaderden
İnsan, alnına yazıldığıyla güne uyanır
bir gül bahçesinde yaşamak varken
gün olur
bir gül dalına da hasret kalır
Siz Cumhuriyet çocukları!
Özgürlüğün akça eliyle kesildiyse
Göbek bağınız,
Korkusuzca adımladıysa hayatı
Ayaklarınız,
Sokaklarda güven içindeyse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!