Bir haber göndermedin,ne olacak bu halim
Umutlandır yeter ki, ömür boyu beklerim
Baharın müjdecisi, güneş dolsun ruhuma
Öten kuş,esen yelden,neşe saçılsın cana
Karlı dağlar eridi, ışık sardı menzili
Devran dönünce her şey,hep muradına erdi
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgiden ve güzel duygulardan yana
kaleminiz ve o güzel duyarlı yüreğiniz
hiç incinmesin böyle güzel eserleri
bizlere sunduğun için doyulmaz bir paylaşım
yürekten alkışlıyorum sen sevgili kardeşimi
kutlarım başarılarınızın devamını dilerim
Çok güzel bir nazireydi doğrusu.7+7=14 lü hece ölçüsüyle yazılmış şiirinizde, gerek biçim, gerekse anlam uyum içinde dans ediyordu.Tebriklerim içten sevgili şair..sevgi ve saygılarımla, esen kalın...
Sevgili Kardeşim, değerli antoloji.com şairi Sayın: ♥Ercan Keskin♥
Kudretli kalem maharetini göstermiş ve nadide bir şiirin altına imzasını atmış. 14'LÜ HECEYLE TAÇLANAN ŞİİR inizi tebrik ederim. Kaleminizin her şiirde çıtayı daha da yükseklere taşıdığını görüyorum. Başarı kudretli kaleminizin vazgeçilmez bir paröası olmuş artık. Gönül inciniz bu şiirinizi antolojime ekliyorum.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiirinize Tekirdağ'dan dokuzuncu tam puan geliyor.
Duygu, emek, sabır ve hünerle ortaya çıkardığınız nadide eserinizi tebrik ederken; başarınızın daim, kaleminiz her dem kudretli olması ve ilham perinizin başınızdan eksik olmaması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
♥♥__Her__şey__sizin___♥♥
♥♥__ve_sevdiklerinizin__♥♥
♥♥_gönlüne_göre_olsun_♥♥
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
__kutluYORUM__
Sevgi ve saygılarımla. Yorum + antoloji + Tam puan.
Dr.İrfan Yılmaz. - ^'^'^TEKİRDAĞ. -
Sevgi, gereken karşılığını almadığı sürece yakıcı bir alev olur saklandığı yeri yakar. Yüreğin yandığı yerde ise az ya da çok bir sitemin olması doğaldır. Uzaklardaki sevgilinin karlı bir kış günü gittiği yerden onca zaman geçmesine rağmen baharın müjdecisi olabilecek kadar etki yaratacağı bir haberi bile henüz gelmemiştir. Bu selamın belki de hiç gelmeyeceğinin kabullenişi söz konusudur. Tüm bu acılara rağmen bunların bir nazire olduğunu söyleyip (acılarını içine gömüp) o hiç gelmese de ona olan sevgisinin gerçek olduğunu ve bu gerçekle yaşadığını anlatıyor şair. Şiir farklıydı. Asildi ve çok güzeldi. Sayın Ercan Keskin’i kutluyorum. Selam ve saygı ile.
sevginin erdemi bu olsa gerek,,tebriklerle
Sayın KESKİN;biçimle dili,sözle anlamı,işitsellikle görselliği birlikte düşünerek kuruyor şiirlerini.
Ve her şiirinde poetik duruşunu hiç bozmadığın kanıtlıyor.
Nazire de bu olgunluktan geliyor.
Hece şiiri formatındaki bu yapıtında hece sayısını büyük tutmuş Şair.14'lü heceye oluşturulmuş şiir.7+7'li duraklar dikkat çekiyor.
Aslında hece sayısı arttırdıkça şiir yazmada risk alıyorsunuz demektir.
Ama çalışmaya bakıyorum.Hiçbir yerinde bir boşluk ya da deforme yok.
Yani hem görsellik korunmuş hem de o görselliğin yansıttığı içerik!
Şiirin finalinde sözün dolayımlı olarak söylenişini harika bir buluş olarak değerlendiriyorum.
Bu görsel ve içerik değeri yüksek şiirinden dolayı Dost KESKİN'i kutluyorum.
Erdemle.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta