Dünün tozlu yollarında,
Koşuşan bir çocuktum,
Yalancı salıncaklarında,
Ne de düşler kurmuştum.
Şu Ceyhan'ın sokaklarında,
Hürriyetinde,Aydemir mahallesinde
Osmaniye caddesinde,
Ne güzel,
Ah ne de güzel,
Çelik çomak oynamış,
Çamurlarına bulanmıştım.
Behice'nin parkında,
Sekerek çizgi atlamış,
Çökerek misket oynamıştım,
Çelimsiz dizlerimi güçsüz dirseklerimi,
Düşerek kanatmış,
Güllü mendilimle bağlamıştım.
Beş ocak ilkokulunda,
Ak yakalı,sert kolalı
Siyah önlüğümün iliklerini yırtmış,
Düğmelerini koparmıştım.
Dünün tozlu yollarında,
Afacan bir çocuktum işte,
Şiirler yazdım bu şehre,
Bir hayalin içinde,
Ne çok terlemişim,
Ne de çok susamışım,
Şimdi toz pembe düşlerde.
Pamuk Eli Ortaokulunun,
Duvarlarından atlamış,
Ellerimi kanatmıştım.
Yorgun düştüğüm uzun günlerin,
Kısacık akşamlarında,
Gözlerim yenik düştüğünde,
Ben Annemin kollarında.
Mışıl mışıl da uyumuştum.
Ahh ahh şimdilerde,
Düşlerin otobüsü gibiyim,
Yıllar kartopu gibi saçlarıma düşmüş,
Omzuma yükler çökmüş,
Mevsimler dönmüş bu ömürden,
Kanat açmış gökyüzüne,
Gökyüzü küsmüş,
Çocukluğum bana küsmüş.
Ucu bucağı görünmeyen,
Önümde ki ince dehlizden,
Bir sis yumağı çökmüş,
Belli belirsiz karaltılar içinden,
Sanki hayat yeni düşmüş.
Ah ah annem,babam
Bir varmış bir yokmuş gibi
Çoktan göçmüş bu mahalleden,
Doğduğum bu şehirde,
Çocukluğum fırlıyor şimdi içimden,
Umarsızca kaybolup gidiyor,
Gidiyor sislerin içinden.
Anlam veremediğim his var,
Bir his var içimde,
Hem de içten öte.
Ayaklarım geri geri atıyor,
Yönümü buluyor güneye dönüyorum,
Yürüyor yürüyor yürüyorum,
Hastane yoluna sapıyor saga dönüyorum.
Gözlerim dalıyor, kirpiklerim ıslanıyor
Ağır ağır yaklaşıyorum,
Ayaklarım titriyor,nefesim daralıyor
Başımı göğe kaldırıyor,
Bahçe kapısından bakıyorum.
Eyvah geç kalmışım,
Yine geç kaldım diyorum,
Yine İstiklal Marşını,
Ceyhan Ticaret Lisesinde,
Dış kapıda okuyorum.
Gözlerim en uzak noktaya,
En son sınıfa,
İkinci kata öylece takılıyor,
Sanki dün gibi kulaklarım çınlıyor,
9 C den sanki sesler duyuyorum,
535 nerede hani nerede?
Bu çocuk hangi cehennemde,
Öfkeli bir ses,
Kırk kişi bir nefes.
Aman Tanrım Yüksel Kutlu
Ama bana ne mutlu,
İlk ders edebiyat,
En çok sevdiğim ders.
Lacivert kravatımı düzeltiyor,
Kara tahtaya geçiyorum,
535 Yaşar Cerit burada,
Burada hocam diyorum.
Doğru ya ben bugün,
Nazımdan bir şiir okuyacaktım,
O büyük ustadan,
Ben şeref duyacaktım.
Ön sıraya gözlerim takılıyor
Hazala bakıyorum,
Saçları Afrika ormanları,
Şenay dinlemeye hazır.
Keşke diyorum keşke,
9 A dan 491 Ayşe,
Bunların yanında da o sarı kız olsaydı!
Gönlüme saçsaydı bir neşe,
Her neyse her neyse
Görürüm ben onu bu teneffüste.
Bir iç çekiyorum,
Ve şiirimi okuyorum.
Düşman
Onlar ümidin düşmanıdır,sevgilim
Akar suyun,
Meyve çağında ağacın,
Serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına,
Çürüyen diş,dökülen et
Bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki,sevgilim elbet
Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle:işçi tulumuyla
Bu güzelim Memlekette hürriyet.
Nazım Hikmet.
Yaşar Cerit.
Yaşar CeritKayıt Tarihi : 28.12.2009 00:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!